Sayfalar

30 Temmuz 2014 Çarşamba

Kahkaha mı?


"Kadınlar toplum içinde kahkaha atarak gülmesin" demiş çok ağlayan Arınç. "Ahlaken geriye gidiş var" diyede eklemiş.. Ninem aklıma geldi bu sözlerin üzerine.. Yani 1912 doğumlu ninem.. Biz ne zaman ağız dolusu gülsek, "gız sus, gız kısmı öyle gülmez, sırat köprüsünü geçtin mi öyle gülüyorsun?" diye sürekli uyarırdı bizi.. Çok gülen, çok ağlar, derdi.. Gülmeye korkar olmuştuk. 
Ninemede öyle öğretmişler.. Çetin yaşam şartları zaten gülmeye mecal bırakmamış.. Daha 7 yaşında bir çocukken,  babası gözleri önünde kurşuna dizilerek öldürülmüş.. Sonra tanımadığı, tanıyınca bile sevmediği bir adamla evlenmiş. Nasıl gülsün ki bu kadın? Mutsuz ama yinede şükreden, bu dünyada çeken öbür dünyada rahat edecek umuduyla yaşayan, dinden başka inanacağı ve tutunacağı başka bir şeyi olmadan yaşamış.. Bunuda kulaktan duyma bilgilerle değil, eski yazı kitaplarını okuyarak, sürekli okuyarak yapardı. Dönemine göre akıllı, bilinçli, cesur bir kadındı bana göre.. 2000 li yıllarda, erişkin dönemimizde artık nasıl güldüğümüze karışmıyordu.. Hatta nineme kahkaha bile attırabiliyordum.. Gözünden yaşlar gelirdi gülmekten.. Öyle yakışıyorduki ona gülmek. Öyle güzel oluyordu ki.. Bir keresinde onu çok güldürdüğüm için altına kaçırmıştı.. Gülmekten katılmak ne demek, ninemde görmüştüm.. Yıllarca kendini tutmanın acısını çıkarırcasına gülüyordu.  Sonra iki elinin dışıyla gözlerini silerken, "öte dünyada da böyle gülecez mi bakam? Allahım, sen taksiratımızı affet" derdi.. 
Ninemin bazı anlayışlarına karşı çıksamda, benim idolumdur.. Keşke onun gibi prensiplerim olsaydı.. Onun kadar çalışkan, üretken ve okuyan olsaydım. 

Ahlaki değerleri aile verir, aile büyükleri verir.. 
O ahlaki değerlerin üzerine sen büyüdükçe başka güzel değerleri üzerine eklersin.. 

Sene 2014.. Arınç ninemin söylediğini söylüyor.. Geriye mi gidiyoruz, ileriye mi? Ninem bile artık 18 yaşımdan sonra, benim ne giyeceğime, ne yiyeceğime, ne içeceğme, ne evleneceğime, ne doğuracağıma, ne güleceğime, anlayacağıma karışmazken, sen yada siz kim oluyorsunuz?  Ülkeyi yönetme gibi, toplumu güldürme, mutlu etme iyi hissettirme gibi bir derdiniz yok dimi sizin? 

Ama hiç şaşırmadım, yıllardır hep kadınlar üzerinden yapıyorlar bunlar siyaseti.. Her alanda verimli olduğumuz için, yine siyasete iyi alet edip kullanıyorlar bizi. Kadınlar..  yine kadınlar.. Iyiki varız biz.. Kadının başörtüsünü yıllardır kullandılar, kullanıyorlar.. Kadın kaç çocuk doğuracak bunlar belirliyor. Kürtaja bunlar karar veriyor.. Hamile kadın sokakta dolaşmasın, cinsellik içeriyor gibi bir şeylerde söylendi galiba bi ara.. Kadın kahkaha atmasınmış. Hadi ordan. Zaten öyle bir hale geldiki ülke insanları, ölmeye ecelleri, yaşamaya mecalleri yok.. Sen hala kahkahadan bahsediyorsun. Alay ediyor bunlar insanlarla. Ülkenin politikasına bak.. Gündemine bak.. Suni gündemin ta kendisi işte.. Bunların suni gündemide çok basit. 

Şu anda kahkaha atarak gülmeyi çok isterdim, ama gülmem için bir neden yok. Ne zaman güleceğime ben karar veririm sayın Arınç.. O ahlak eğitimini senden alacak değiliz. 
"Gülmeden geçirilen bir gün, boşa geçirilmiş bir gündür" Charlie Chaplin