Sayfalar

22 Kasım 2013 Cuma

Van'daki çocuklar için ördük biz:))

"Sefkatle ilmek ilmek buzlari eritiyoruz"
Uzun zamandır yazamadım.. Bunun nedenleri vardı.. Ben yazılarımı genelde telefondan yazıyorum.. Bilgisayarda türkçe harfler olmadığı için yapıyorum bunu.. Ilk telefonumu derede ördeklere yem atarken suya düşürmüştüm.. Ikinci tuvalete düştü.. Sonuncu telefon elimden düştü, ekranı kırılmıştı.. Ama kırık mırık kıllanıyordum.. En son onuda tuvalete düşürünce intihar etti.. Yakınlarım dalga geçtiler tabi benimle, "yuh, bu kaçıncı", "suyu görünce heyacan mı yapıyorsun", "çok azimli gördüm seni", "hayır, tuvalette telefonun işi ne" diyenler oldu.. Hepsine güldüm geçtim. Ama hafiften bir utanma duygusu yaşadım tabi.. Birde üçtür insanlardan tel numarası istiyorum.. Ve aynı nedenden dolayı.. Neyse bu son olsun.. Artık sulu ortamlarda daha dikkatli olacağım.. Yeni telefonum geldi nihayet.. Zaten kırık ekrandan yaza yaza iyile şaşı olmuştum.. Ne iyi etmişimde düşürmüşüm tuvalete:)) sanırım bu benim bilinçaltıma yerleşmiş, yeni telefon istediğimde wc ye düşüveriyor:)) 

Bu telefon yokluğunda güzel şeyler yaptım ama.. Sevgili Atalet blogundan "şevketle ilmek ilmek buzları eritiyoruz" kampanyası başlattı.. Van'daki 0-6 yaş gurubu çocuklarına eldiven, bere ve atkı örülecekti.. Ben yazıyı neremle okudum bilmem ama, ben patiklerden başladım.. Bu durumu arkadaşıma paylaştığında, "sen coşmuşsun, projenin dışına taşmışsın" dedi her zamanki iyi niyetli düşüncesi ile.. 
Geçen bizim Perşembe kadinları ile buluştuğumuzda bu projeden bahsetmiştim.. Herşeye burunlarını soktukları için bu projeyede soktular o burunlarını.. "Bende varım", dedi Elisabeth.. "Bende, bende" dedi Antonella. Mutluluk zinciri gibi duyan katılıyordu.. Ofisteki arkadaşlara bahsettiğimde ertesi gün başladığı atkıyı getirdi büyük bir sevinçle.. 21 Kasım'a yetişmeyince şevki kırıldı biraz.. Gerçi, nasıl ve nereye göndereceğimiz henüz kesinleşmedi.. Sevgili Atalet bu organizasyonlarla uğraşıyor bu ara.. 
İşte ben telefonsuzken ilmek ilmek örerek mutlu oldum.. Düşünüyorsun, bu ördüklerim kimbilir hangi çocuğu okşayacak, ısıtacak.. Bütün çocuklar aynı tabi, ama yinede o cocuğu görmeyi çok isterdim.. Van 'a köprü kurardık.. Çocuklarımın manevi kardeşleri olurdu falan diye düşündüm.. Sonrada, gönül gözünle gör, dedim kendi kendime..  
Bu bambaşka bir mutluluk.. Yararlı bir şey yapmanın mutluluğu. 
Bugün yine Perşembe kadınları ile buluştuğumuzda getirdiler neler aldıklarını..  Zaten Elisabeth ben o zamana yetiştiremem ama satın alırım demişti. Tayır tayır son ilmeklerimiz hala devam ediyordu.. Antonella eldivenleri yetiştiriyordu, Elisabeth benim ördüğüm şapkaya pon pon yapıyordu.. Yılın ilk kar'ı da yağınca buralara, örgü örmek daha bir güzeldi.. 

İşte bunları yaptık biz üçümüz.. Adres bekliyoruz:)))

Bunlar bizim kücük, ama mutlulugu büyük katkilarimiz..
Elisabeth'in amblemi olan kalbli bir takim almis..
Son ilmekler atiliyor:))
Bugün Bern'e kis geldi demistim ya.. 

5 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Ne mutlu size ve bu güzel şeyleri kullanacak olan çocuklara.
    Ellerinize , yüreklerinize salık....

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir iş çıkarmışınız hepiniz. Benimkiler pek sönük kaldı valla:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olurumu hiç öyle şey, mutluluğumuz aynı ama:))

      Sil