Sayfalar

18 Eylül 2016 Pazar

Güle Güle Tarık Akan...

Dün akşam başka bir konuyu yazmak için oturmuştum. Yazdımda.. Ama bitmemişti. Geç olmuştu saat, yatayım yarın yazarım dedim. Bu son dönemlerde hep böyle olmuyor mu? Bir şey düşünüyorsun ve yazıyorsun, blogda yayınladın yayınladın, yayınlamadınsa ertesi gün çok geç artık. Hükmü geçmiştir. Çünkü öyle bir olay olmuştur ki, o dünkü düşündüğün romantik şeyler sıfırlanır.. 

Bu hep böyle oldu son iki yıldır bende. Taslaktakilere baktım o kadar çok şey yazmışımki, bazılarına göz atarken bile bunları ben mi yazmışım? dedim. O anki ruh halimle kurduğum cümleler ahenkle dans etmişler. Yazılarımı gündüz okursam sevmiyorum, gece okursan bayılıyorum. Ben normalde her gece yazarım. Bitmezse o yazı, ertesi gün devam ederim diye bırakırım. Ama ertesi gün öyle bir şey olur ki, utanırsın başkaları adına, sessiz kalırsın, yarım kalırsın.

Dündü, gece yine bir yazı yazmaya başladım. Ertesi gün devam etmek üzere bıraktım, çünkü çok geç olmuştu. Bu sabah Tarık Akan'nın öldüğü haberini okudum. Dondum kaldım. Daha bi kaç hafta önce okumuştum o sinsi hastalığa yakalandığını. Nasıl bu kadar çabuk ilerledi ve esir aldı o koskoca adamı çok şaşırdım. Üzüldüm. Hakkaten çok üzüldüm. Sanki tanıyormuşum gibi? Ama tanımıyor muyduk? Hepimizin evinde değil miydi? Hepimizin hayatına dokunmadı mı?

Daha 11-12 yaşlarımda klasik Yeşilçam filmleri ile tanıdım. O zamanlar yakışıklılığı ön plandaydı. Sonra bi haller oldu ona. Böyle değişik filmlede oynamaya başladı. Bıyık sakal bırakmaya başladı. Bir gece hiç unutmam, Almanyaya geldiğimde 80 li yıllarda alman televizyonunda "Yol" ve "Sürü" filmi vardı. Türkçe bir film diye oturduk izledik gecenin bir saati. Sandım ki, İstanbul yalılarından birinde zengin kız ile fakir erkeğin aşkı. Bi baktım, eski Tarık Akan filmlerinden eser yok. Bu ne ya, dedim? Delirdi mi bu adam? Ben hala ülkeyi çiçek böcek, hayat güllük gülistanlık, Tarık Akan- Gülşen Bubikoğlu ile aşk filmlerinden ibaret sanmıştım. Meğer öyle değilmiş. Beynim zorlandı o dönemler. Anlamak için beyin zorlanmalı.  Evet, bakış açımızı değiştiren sanatçılardan oldu. Düzenin bozukluğunu anlattı. Doğruları gösteren oldu. Gerçek bir sanatçıymış. Bende sonradan anladım. Ama anladım. Anlamayan bir çok kişi var. İşte o zaman diyosun ki, bu insanlar boşa mı kürek çekti? Ama cevabım yine hemen "hayır" oluyor. Onlar eserleri ile iz bırakanlardan oldular ve hep yaşayacaklar.

Gerek whatsappa geldi "bunu gördün mü? diyerek, gerek diğer sosyal yerlerde okudum çirkin yazıları. Ciddiye bile almadım. Tarık Akan'ı anlamadıysa onlar zaten, bende anlatamam. Hiç muhatap bile olmam, ve dahi okumam.
Zordur bizim ülkede, sanatçı olmak, gazeteci olmak, kadın olmak, daha doğrusu insan olmak, insanca yaşamak.

Çok üzüldüm bugün ben. Hani her ölüm erkendir ya, ama bu ölümde Kemal Sunal gibi çok ama çok erken olmadı mı? 66 yaş nedir ya? Bir daha hiç bir yeni filmini izleyemeyeceğiz. Bu düşünce bile ne kadar kötü hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm. Ve çok kötü oldum. Akan bir pınar'ın birden kuruması gibi geldi bana.  Filmlerini merakla beklediğim iki sanatçıdan biriydi. Biri Şener Şen, biri Tarık Akan. Bu ikisi hiç şaşırtmadı beni? Onları sevdiğime pişman etmediler.  Değişenlerde oldu. Olabilir. Hiç kimseyi bu yüzden itin götüne sokmadım. Insandır, değişir, şaşar, beşer. Herkesin gittiği bir yol vardır. Fikrine uymuyorsa uzaklaşırsın. Ama, saygısızca küfürlü, beddualı yazılar nedir ya? Korkunç bir ülke oldu Türkiye. Saygı, sevgi, anlayış, hoşgörü hakketire. Neredeyse TDK  sözlüğünden kalkacak bu kelimeler. Çünkü kelimenin karşılığı yok.
Tarık Akan'ı şüphesiz herkes izledi. Ve çok sevdi. "Hababam Sınıfını" en azından herkes izledi. Sağcısı solcusu falan. Herkes çok güldü. Parantez açıyorum ( hey sen, seni güldüren bir insana öldüğünde nasıl küfür edebiliyorsun?)  Demek ki onlar benim 12-13 yaşımdaki gibi kalmışlar, büyümemişler, gelişmemişler, boş beyinden dolu zikir çıkar mı? Çıkmaz.! Hiç okumadım bile negatif yazıları. Sadece oku diye gönderilenlere göz attım. Gülüp gecmek istedim, ama gülemedim ki!  Şu soru belirdi bende, ölmüş bir insan için nasıl bu kadar acımasız olabiliyor ve ah edebiliyorsun? Bir atasözü vardır, yada bir deyim, bizim ellerde söylenir, "her eve gelin girmez, ama her eve ölüm girer" gibi. Bir gün hepimiz öleceğiz işte. Bu hepimiz için eşit. Sevmiyorsan bile ölüye saygı diye bir şey var. Ben örneğin, aklımıza kim geliyorsa düşman olduğunuz, veya benim! Siz anladınız onu! O zaman bile göbek atıp oynanam, lanet okumam, bir yerlerde Canı cehenneme bile demem. Sessiz kalırım. Ölmüş o insan artık, savunamayacak kendini? Kopmuş bu Dünya'dan, hiç bir hesabı olamaz maddi dünya ile. Toplumlar ölüye saygısı ile anılırdı. Ve bizim toplumumuzda ölüye saygı vardı. O artık yok!! Bir şey çok olunca değeri düşer ya hani, demekki diyorum ülkede ölümler çoğalınca alışmış, saygısızlalmış, benim ölüm, senin ölün gibi ölümlerde bile bölünmüşüz. Bu çok korkunç bir şey.

Bu akşam ne yaptım? Tarık Akan'ın üç filmini ard arda izledim. Biri hiç izlemediğim eski bir filmi. "Demir Yol" filmi. Diğeri "Çark" üçüncüsü ise "Acı Dünya" bu film hep yüreğime işledi benim. Her seferinde severek izledim. Tam bir ülke kültür'ünü sergiler.
Kadında haklıdır, adamda. Birbirini anlamaktır bütün mesele.  Filmin sonunda  yaşını soran hâkime "ben hiç yaşamadım ki" der. Yaşamı oyunculuğuna işlemiş gibi. Yada tam tersi. İşini güzel yapan, düzgün bir insan olarak hep alkışladım seni Tarık Akan.. Güle güle. Kurtuldun artık bu götü boklu Dünya'dan. Sanki bunu istedin diye düşünüyorum.

Çok üzgünüm. Ama düşündüm sonra. Güzel yaşadı mı? Bilemem! Zorlu dönemleri oldu, yaşama dair. Belki budur onu o yapan. Herzamanki gibi magazinden öte yaşayıp, hastalığını bile duyurmadan alel acele gitti. Hakkaten erken gitti. Hani insan yaşadığı dönemde iyiki bu insanını tanımışım, ve aynı zamanda yaşamışım diyor ya, işte böyle bir sanatçı o. Hiç tanımadan sevdiğim bir insandı. Tuncel Kurtiz keza öyleydi. Şimdi "sürü" Filmi başladı yeniden hatırladım. Çok Yürekli sanatçılar vardı. Yürekli oyuncular filmlerinden de belli olmuyor mu? Mesela, Tuncel Kurtiz, Yaman Okay, Kemal Sunal, Şener Şen, Metin Akpınar, Levent Kırca, Tarık Akan. 

Bak şimdi bu isimleri yazarken aklıma gelene? Bu yazdıklarım hep erkek sanatçılar. Hiç kadın sanatçı yok mu? Var elbet. Varda düşünmek gerekiyor, öyle birden akla gelmiyor. Hatta belki erkek sanatçılardan daha çokturlar, ama yokturlar. Sinemada dünya gibi işte. 

Madem bu kadar yazdım, taslaklarda kalmasın. Yarın neye uyanacağımız hiç belli olmaz. 

9 yorum:

  1. Bazen taslaklar cevherlerle doluyor. Ben de geceleri blog yazıyorum hemen yayınlaya basıp kaçıyorum. Aksi halde, üzerinde durdukça beğenmiyor taslaklara atıyorum.

    http://www.birgun.net/haber-detay/solan-bir-yaprak-gibi-128353.html okumanızı öneririm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Aynen dediğiniz gibi. Yazıyı yazıp yayınla tuşuna basıp kaçmak. Tekrar gözden geçireyim dersen yandın. Ben birde yayınladığım yazıyıda tekrar dönüp okumam:) gönderdiğiniz linki okudum. "Solan bir yaprak gibi" teşekkür ederim hem link için, hem yorum için.

      Sil
  2. Çok üzüldüm ben de:( O eski filmleri Filiz Akın'la, Emel Sayın'la..nasıl buruk izleyeceğim artık:( Kemal Sunal'a da çok üzlümüştüm, Zeki Alasya'ya da..birer birer çocukluğumuz, ilk gençliğimiz gidiyor onlarla birlikte ama bunun farkına varmayan, ölüye saygısı olmayanlara yazıklar olsun. Asıl onlar yaşayan ölüler olmuşlar da farkında değiller. Ya daha iki gün önce "canım, cicim" dediğin insan düşman oluyor, bir garip, bir tuhaf toplum olmuşuz, zombileşmiş çoğu insan.:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tv den cenaze törenini izledim bir kaç saat. Insan seli oluştu. Insanca yaşadı, insanca öldü. Kızı, "üçtük, şimdi milyonlar olduk" dedi. Zombileşmiş insanlarla mücadeleye devam..

      Sil
  3. Saygısız ve küfürlü konuşmaların yaygınlaşıp tavan yapması son yıllarda oldu.Bence en büyük sebebi de örnek olması gereken baştaki büyüklerden kaynaklı.Neyse ki her şeye rağmen, Tarık Akan ona yakışır şekilde uğurlandı.Kendi gibi güzel insanlarca.Işıklarda uyusun.Sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. Berfin'ciğim sorun düzelmiş rahatça tıklayıp girebildim bloğuna:)
    Tarık Akan'a hala alışamadım:( twitter'da Kadir İnanır'ı versek de onu geri alsak keşke diye yazmış ki, çok katılıyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevindim:))

      Twitter yazisida güzelmis. hatta bir kac tane verip, bir tek onu alsak? Bilmiyorumki kac insan bir Tarik Akan eder:)

      Sil