Sayfalar

8 Kasım 2014 Cumartesi

Bunların kökü nasıl kazınır?

Bir tatil sonunda ülkeye veda etmeden bir kac saat önce..
O sicakta, agustos böcegi ile yesil gövdeleriyle bas kaldiran zeytin agaclari.
Bugün çok huzursuzum, mutsuzum, çaresizim, öfkeliyim. Ne yapacağını bilemeyen deli danalar gibiyim.. İçimdeki öfkeyi durduramıyorum! Lütfen bana yardımcı olun, siz nasıl durduruyorsunuz o içinizdeki öfkeyi? 

Ağaç sevgisi nasıl öğrenilir ki? Bu öğrenilmez, zaten vardır. Tıpkı anne, baba sevgisi gibi, kardeş sevgisi gibi, arkadaş sevgisi gibi, çocuk sevgisi gibi, hayvan sevgisi gibi.. Bunlar yaşamın olmazsa olmazıdır, yaşarken öğrenir ve seversin. Yaşamı güzel kılarn şeylerdir. 

Çocuktum, her ağacın adını, ninemden öğrendim. yaprağını elledim, kokladım. Söğüt ağacının gölgesinde uyudum. Kavak ağaçlarının sesini dinledim. Çam ağaçlarının kokusunu çektim içime. Çam sakızı topladım. Dut ağacının yapraklarını topladım, ipek böcekleri için.. Incir ağacının kocaman yaprakları arasında incir topladım. Yağlı yapraklı ceviz ağacından taze ceviz yemek için ellerim kapkara oldu. Fındıklar zaten benim boyumda olduğu için koparıp yeşil kabuğun arasından taze fındıkları yemek en büyük zevkti. Ilkbahardan yaza girerken, kiraz ve yeşil erik toplamak, hatta komşununki daha güzel olduğu için onları çalmak. Elma, armut, ahlat, kızılcık, fındık, ceviz, dut, kiraz, erik, çam, söğüt, kavak, meşe, nar, incir, kestane ağaçları ile haşır neşir oldum. Tanımadığım Zeytin ağacını ise çok yıllar sone Egeli olduğum zaman tanıdım. Ama zeytini çocukluğumdan bilirim, ve çok severim. Siyah bir kedimin adına bile Zeytin adını vermiştim. 
İşte hal böyle iken, yani ben ağaca aşıkken, zeytine aşıkken, doğaya aşıkken, tamda bugün Manisa'nın Soma ilçesinin Yırca köyünde, bütün köylülerin direnişine rağmen 6 bin zeytin ağacını kesmişler. Ve kesildikten sonra, aynı günün akşamında mahkeme kararı ile yürütme durdurulmuş!! Ha, sevinelim yani buna! Şirin görüneceksiniz öylemi?! Pisliksiniz, Ağaç düşmanısınız!! Doğa katilisiniz.. Genelde katilisiniz zaten. 

Çok üzgünüm ben bugün. Ama biz böyle acı şeylere üzülürken onlar çok daha acı olaylarla gelip bir önceki acımızı basitleştirdiler, önemsiz kıldılar.. Korkuyorum bu olayı hangi acımasız bir olayla örtüp daha kötüsü ile gelecekler.. Ve biz bunu unutup başka olanlara üzülürken onlar hala çok daha kötüsünü yapmaya devam edecekler.. Benim bu küçük beynim artık onların kirli oyunlarını anlamıyor. 
Çok yavaş görünsede aslında hızlı bir şekilde bir felakete sürükleniyoruz. 

Elbet bu saltanatlar sona erer filan diyerek kendimizi avutuyoruzda, o zaman, ne zaman? Doğa katliamının telafisi çok zor.. Geleceğimiz. Yani bizden sonraki çocuklarımıza kalacak bu yaşamı biz koruyamazsak, kim koruyacak? 

Yarından itibaren her kahvaltıda yediğim her zeytin tanesinden özür dileyeceğim ben.. Zaten son 12 yıldır yapmadığımız şeylerden utanmayı öğrendik. Başkaları adına utanmayı.. 

Hani herşeyin bir sonu vardı? Bunların sonu ne zaman? 


3 yorum:

  1. Ne yazık ki "can " üzerinden yapılan bir suçun geriye dönüşü yok ne yazık ki. Bir ağaç, bir insan, bir hayvan ölmüşse hiç bir şekil de telafi edilemez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Siz çocuk öldürmeyi çok iyi bilirsiniz" diye ahkam kesenler, kendi ülkelerinde hem çocukları, hem işçileri, hem ağaçları öldürmeyi çok daha iyi biliyorlar.. Ne kadar küfür etsem alamıyorum hırsımı..

      Sil
  2. Üzgünüm... Sadece üzgün. İnsan söyleyecek hiç bir şey bulamıyor...

    YanıtlaSil