Sayfalar

24 Mart 2015 Salı

O neydi gızzz, biri geldi götçek'e haysiyetsiz dedi:))

Bülent Arınç'tan söz ediyorum.. O neydi? 

Valla bugün Bülent Arınç'ın yaptığı açıklamaları ilgi ile izledim. Sevindim, çünkü hepimizin bildiği pisliklerini kendi içlerinden biri anlattığı için. Sevinmedim, çünkü yapılan bu pislikleri bilipte konuşmadığı için. Bu hükümette herkes birbirine gebe. Herkes bir şeyler götürmüş. Görünen o.  Biri az, biri fazla.. İçten içe içerlenmişler, ama gıklarını çıkaramamışlar.  O kadar çok pislemişler ki, o kadar çok sıçmışlar ki, ortalığı bok götürüyor. Artık bastıkça o bok birbirlerine sıçramaya başladı. 

M. Götçek'i (evet Götçek) bitim kadar sevmem. O sinir bozucu sırıtışlarının ardındaki pisliği görüyordum çünkü. Bir kaşık suda birini boğ deseler ilk sırada gelir. Gerçi kimseyi boğamam, ama bi boğan olsa üzülmezdim. O ayrı konuda, ya Arınç? Onuda sevmem aslında. Ağlayarak, acındırarak sağ gösterip sol vuranlardan.. 

Bu akşamki yaptığı açıklamanın benim nazarımda hiç bir hükmü yok. Bizim bildiğimiz şeyleri söyledi. Ha şöyle bi hükmü olabilir, kendi içlerinde birbirlerini çökertme olabilir. Bunuda zevkle izlerim. 

Ama burada başka bi şey aklıma takılıyor. Bunları bilen Arınç neden sustu o zamanlar? Neden şimdi konuşuyor? Herkes nemalandı bir şeylerden. Artık bitti. Haziranda bitiyor bazı Milletvekillikleri, Bakanlıkları. Giderayak vicdanlar mı yükseldi? Hayır.. Vicdanlarını arasalar bulamazlar. Kıskançlık, hasetlik, pislik.. Yesinler birbirlerini.. Hepsi birbirinden rezil. 

Konuşmaların içinde geçen kelimeler; "kucağa oturmak, havlamak, haysiyetsiz şahıs, parsel parsel Ankara'yı satmak, yaranmak, Götçek hakkında 100 (yüz) konu, beni daha fazla konuşturmasın" gibi. Bunlar çok ağır ve iddalı şeyler aslında. Aslında diyorum, çünkü biz neler gördük, (tapeler, hırsızlıklar, ayakkabı kutuları, sıfırlayamamak, gibi vs.) Haksızlık karşısında susan şeytandır, dersiniz ya hep. Neden sustunuz? Biz biliyoruz sustuğunuzuda, şu sizin g*t kıllarınızda anlar belki, siz anlatırsanız. Erdoğan'a rağmen belki.. O yine başlar gerçi, kandırıldık aldatıldık, parelel, zart zurt demeye. 

Yoksa Fuat Avni, Arınç mı lan? Ne Fuat Avni'imiş arkadaş? 

Son söyleyeceğim şudur.. Yiyin birbirinizi.. Çökertin kendinizi. Herşeyin bir bedeli ve bir sonu var. Bak burada Almanlar'ın bi deyimi aklıma geldi. "Alles hat eine Ende, nur die Wurst hat zwei" yani "Herşeyin bir sonu var, sadece sucuğun iki" gibi bir şey. Bilmiyorum bu hükümet sucuk mu, yoksa ahtapot mu? 

Böyle işte ya.. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder