Zehraaba ve ben.. |
Ben tabiki yine başka bir şey anlatacaktım. Bunları düşündüğümden midir nedir, bilmem ama dün gece "Zehraaba'yı gördüm rüyamda. (Zehraaba Mudıurnulu bir kadın)Yine böyle bahar zamanıymış, çimenler taze yeşil renginde, papatyaların ucu morumsu, açtı açacak. Birlikte Akınbeline (bir tarla adı) yürüyoruz. Yaylaların eriyen karı derelerden gür akıyor. Dere sesinden bazen duyamıyorum söylediklerini. O kadar çağlıyor yani derenin akar suyu. Kulaklarımı iyice Zehraabaya kabarttım. Anlattıklarını atasözleri ile süsleyince dinlemeye doyum olmuyordu. Yine sinirlenmiş bir şeylere belliki.
"Elinden iş gemez, götünden çiş gemez" insen bu gada beceriksiz olu mu gızım gı? dedi. Kimden söz ettiğini soramadan, kendisi hemen söyleyiverdi. "Bizim, hıra gelin", dedi. "Elinden bi iş gemediği gibi dilide kürek gibi. Önüme halı yazıp duru, arkamdandan guyumu gazıp duru.. Ben gömeyo muyun? Görüp durun. Emme ses etmeyon. Eh, unlada bi gün gaynana olacak. Ömrüm yetede görürsem ne ala. İki gızı, iki oğlu va. Sandığını açanda olur, ağzına sıçanda.. Benim gızım omadığı üçün, sandığımı açanda yok. Bi günden bi güne, seninde bi derdin var mı, seninde bi şeye ihtiyacın var mı deye soran omaz. Evde gara erik buruşu gibi sorudur, gezmeye gelince gabak çiçeği gibi açılır, sekiz günde dokuz kapıyı dolanır. Emme her şeyin farkındayın ben "çoban güttüğü goyunun huyunu bilirmiş" derlerdi atalamız, ben böne güdülmeyi hakediyorsam, banada müstehak. Maymın deye gettik başımıza, sırıtmadan gidibatı. Bi işe yara yara sandık, nerasın? Emne biz bunu hep yapıyoz, al biride bizim erduvan," dedi. Ağzımıza sıçıp duru. Yine her zamanki gibi sonunu Erduvana bağladı ya. Hiç ses etmedim. Güya bir bahar sabahı yürüyorduk.
Yüzüme bir el çarpınca uyandım. Tekrar uyusamda rüyanın devamını göremedim.
Kimbilir daha neler anlatacaktı? Belki yine görürüm.. Görürsem yine yazarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder