Sayfalar

27 Kasım 2016 Pazar

Fidel ile Deniz'in Hikayesi..


Önceki gün kötü bir rüya görmüştüm. Genelde rüyaları yormam, ve benim gördüğüm rüyalarımın anlamı olmaz. Tıpkı, förstleydi Eminaanımın konuştuğu zaman, hiç bir şey anlamadığım gibi, o kadar ruhsuz bulurum rüyalarımı. Fakat rüyamda yangın ve diş düşmesi gördüğümde endişelenirim.. Bu çocukluğumdan kalma ve ninemden duyduğum bir rüya yorumu. Beynimin bir yerine yerleşmişki unutamıyorum. Çünkü bu iki rüyayı ölüm haberi ile yorardı. 


Köyümüzde en dıştaki eski ve ahşap ev cayır cayır yanıyordu rüyamda. Benim rüyalarım çıkmaz ki diye ciddiye almasamda, acaba diye gözüm açık, kulağım dikti. Bu sabah hemen hemen her profilde paylaşılan Fidel Castro'nun fotoğraflarını ve ölüm haberini görünce, hadi canım dedim, kendine pay çıkarma. Benim rüyamla alakası tabi ki yok! Biliyorum. Üzüldüm.  Yaşlı ve yorgun olması anlaşılabilir kılıyordu göçünü. Efsaneleşmiş Liderler arasında tarihte hep yerini koruyacak. "Fidel ölmeden bi Küba'ya gitsek" dedik bizde çok. Ama olmadı. 

Belkide gördüğüm rüyayla alakası var!! 
Çünkü; 
Fidel ile farklı bir hikayemiz var. Şimdi böyle yazıncada sanki bire bir yaşanmış bir hikaye gibi oldu. Öyle değil, ama ona yakın bir şey. 

Bundan 20 yıl önceydi, ikiz oğlan bebeklere hamileydim. Birinin adını ben, diğerinin adını babası koyacaktı. Karnımdayken koymuştuk isimleri. Benim koyacağım isim Taylan olacaktı. Babanın koyacağı isim Fidel'di. Karmımdayken bile onları Taylan, Fidel diye seviyorduk. Bu bebeklerden Fidel olanı, 33 haftalıkken devrim yaptı karnımda, içinde bulunduğu ortamı sevmeyip, yırtıp çıkmak istedi. Apar topar hastane ve doktorlar çıkardı Fidel'i karnımı yararak. Ee madem açtık, Taylanıda çıkaralım demişler. Bileklerine hemen isimleri yazılmıştı. Biri Fidel'di, biri Taylan. Kimlikler çıkacak, Doğum belgeleri ve bilgileri ile gittik bulunduğumuz şehrin nüfus dairesine. O zamanlar Alman dairesi Türkiye'li vatandaşların çocuklarına verileceği isimlerin Türkiye konsolosluğunun verdiği bir isim listesi ile kabul ediyormuş.  Yani o dönemler ben çocuğuma vereceğim ismi bile Türkiye devleti belirliyordu. 1980 darbesi ile birlikte solcu, ve yabancı isimler yasaklanmıştı. Sonra bize Alman nüfus dairesinden şöyle bir mektup geldi. "Fidel ismi sizin konsolosluğunuzun verdiği listede olmadığı için kabul edemiyoruz".. 

Yapacak bir şey yok. İsim değişecekti. Sonra Fidel'in adını Deniz olarak değiştirdik. Bunada karşı çıkamazsınız ya, diyerek, kimliklerini çıkarttık. Konsolosluktaki bir görevli, Biri Deniz, biri Taylan ha çok manidar, diye kaşlarını eğsede o isimleri oraya yazdı. 

Bugün Denize bunu yeniden anlattım. Ve hatta o belgeyi dosyada saklıyordum. İlk kez yazılı olarak gördü. "Gerçekten doğruymuş" dedi. Bugün benim için Fidel'sin dedim. Bugün sadece Fidel diye hitap ettim. Ve bugünün anısına yıllardır bizim Fidel'in kapısında olan Che ile fotoğrafladım. 

Uğurlar ola Fidel. 

Fidel Castro nun bir sözü ile...

"Bir katilin, bir hırsızın başbakan olduğu bir cumhuriyette, dürüst kişilerin yerinin ya mezar, ya cezaevi olduğunu anlayabilmek zor bir şey olmasa gerek" 

(Bknz. Ülke)


4 yorum:

  1. Bu dünyadan bir Fidel geçti ama ne geçmek, tıpkı çok sevip, taktir ettiği, o benden daha büyük bir devrimci dediği Atatürk gibi efsane olarak gitti:( şimdi iki hatta üç efsane Che de orada sohbet ediyordur bence, üzülmüyorum çok mutdurlar eminim, yaşı da malumdu zaten, bekliyordum:( mekanı cennet olsun.
    Oğlunla ilgili anın çok hoşmuş kabul etmeseler de siz ailede Fidel dersiniz olur biter:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdiki adındanda gayet memnun😀 Evet, hoş bir anısı kaldı geriye.

      Sil
  2. Berfin seni seviyordum bir daha sevdim.Çok etkileyi Fidel'le hikayen.Genç Fidel Deniz'e ve Taylan'a selam olsun...

    YanıtlaSil
  3. Sanırım mıknatıs gibi çekiyoruz birbirimizi. Umut veriyor tabi bu duygu.. genç Fidel-Deniz ve Taylan'da umut verici. En azından değiştiremeselerde zarar vermeyecekler evrene. Bunu biliyorum..

    YanıtlaSil