Sayfalar

18 Kasım 2018 Pazar

Sonbahar Geçerken..

Sonbahar geçiyor. Havalar iyice soğudu. Yaprakları artık rengarenk değil. Hepsi kahve tonlarında ve iyice kurudular. Bi rüzgarlık canları kaldı. Çıplak kuru dalların üstü beyaz karlara kavuşacak bahara hazırlık için. 
Her mevsimi seviyorum. Bazen sadece kış uzun sürüyor gibi geliyor. 

Bayan Susi ve Lory’ye taziye kartları gönderdim. Sonbahar motifli fotoğraflarım taziye için pek uygundu. Geçen seneki kartpostal satışlarımdan kalmıştı. Daha bi çok var. Yavaş yavaş yılbaşı kartları yazmalı. Elimde olan adreslere göndermeye niyetliyim. 

Dün akşam çok komik bi şey oldu. Yazmalıyım. Bilenler bilir ikiz oğullarım var. Tek yumurta ikizi mi, çift yumurta ikizi mi bu soruya hiç bir zaman cevap veremedik, taa ki düne kadar. Ne doğduğunda ne de doğum öncesi jinekoloğum buna cevap veremedi. Kim bunun muhatabı onuda hiç öğrenemedik. Belkide çokta umurumuz olmadı. Onlar bizim için hep ayrı bir bireydi. Çok yakınlarımız karıştırır, okulda öğretmenler karıştırır, gümrük polisi bile farkına varmadı pasaport değişiminde. Evet bunu bilinçli yapmıştık bi keresinde. Farkına varsaydı gümrük memuru, pasaportlar karışmış diyecektik.

Dün ne oldu peki? 
Bize göre ikisi çok farklılar. Karakterleride farklı, fizikleride. Tamam aynı boy ve aynı kilodalar. Evet, benziyorlarda.  Fakat bana göre, yürüyüşleri farklı, bakışları farklı, duruşları farklı. Sadece kardeş benzerliği var.. Neyse, bunlar laptoplarını yüz tanıması ile açılmasına ayarlamışlar. Dün birbirlerinin laptopunu yüz taraması ile açmaya kalkıştılar. Sonuç? Açıldı laptoplar. Buna hem kendileri güldü, hem ben. Dedim, tamam tek yumurta ikizisiniz. En son teknoloji bile şaşırıyorsa, tasdiklendi, onaylandı, damga vuruldu:). 
Tek yumurta ikizisiniz! Nokta.

Deniz'in üzerindeki önlük gibi sey
 pek estetik görünmesede
siparis ettigi yemekle alakali,
önünde pisiyor
Bu akşam ikizlerden biri, Deniz olanı yani, anne gel seni yemeğe götüreyim dedi. Olur dedim. Yürüyüşten gelmiş, banyo ve tuvaletleri siliyordum. Bi elimde bez, birinde deterjan kutusu vardı bunu söylerken. Tamam dedim, hazırlanıyorum o zaman. 20 dakikada giyindim, süslendim. Sanki biraz önceki elinde bezle duran ben değildim. O başka biriydi. Anne naaptın? Seni annem değil, kız arkadaşım sanacaklar dedi. Böylede muzip bir çocuk:)
Türk restoranına gittik. Sahibi taniyormuş bunu. Oooo Deniz, hoş geldin diye karşıladı. Deniz hemen “annem” diyerek beni tanıştırdı yanlış anlaşılmaya sebep vermemek için:) Efendim, adınızı hep duyduk, çok memnun oldum diyerek masa seçimini bize bıraktı. Bos masalardan birine oturduk..
Adam dört dönüyor etrafımızda sağolsun. Bu kadar ilgi hem beni, hemde Deniz’i mahçup etti. Neyse mahçupluk bi yana, ilk kez oğlum beni yemeğe götürmüş, rakı içiyoruz, sohbet ediyoruz. Çok duygulandım be. Daha dün gibiydi, küçücüklerdi, parktı, anaokuluydu, ilkokuldu, dersti, veli toplantısıydı, karneydi, liseydi, notlardı, üniversiteye girişti.. Büyümüşler kabul etmeli. Konuşmalarımızın konusu bile değişmiş. Aşk meşk ilişkilerini anlatıyorlar. Farklı bakış açılarından dolayı yaşadıkları zorlukları mesela. Bu konularda onlara yetemediğimi, nasıl konuşmam gerektiğini bilemiyorum sanki. Sadece dinliyorum. Henüz çok gençsin, bi gün bu düşüncelerine güleceksin diyorum ama, bu onu rahatlatan bi şey mi onuda bilmiyorum. Sadece kendini tanı, kendine güven, yolun çok başındasın, daha çok farklı insanlarla tanışacaksın, düşüncelerin değişecek gibi soyut şeyler onu ne kadar ikna etti bilemiyorum. Yaşayarak öğrensin istiyorum. Hepimiz yaşayarak öğrendik mi? Nasihatler bi kulaktan girip diğerinden çıkmadı mı? 

Ama öyle bi konuşayım ki, rahatlamış hissetsinler istiyorum. Bunu başarabildiğimi düşünmüyorum, her ne kadar seninle konuşmak iyi geldi deselerde. Hem arkadaş gibiyiz, hem ana oğul gibi seviyeli.  Bu iyi bi şey mi, değil mi çözemedim? Oysa onların yaşlarındaki diğer arkadaşlarımın çocukları ile arkadaş gibi her şeyi konuşabiliyoruz ve düşüncelerimiz neredeyse örtüşüyor. Kendi çocukların olduğunda o tutukluk benden mi kaynaklanıyor, onlardan mı? Bunu çözemiyorum. Yada bu normal mi? Onuda bilmiyorum. Bir bilinmezlikler içindeyim şu an. Zaman geliyor çocuğuna yetemiyorsun. 
Belkide bu normali bu. Bu mu?

13 yorum:

  1. "Seninle konuşmak iyi geldi" demeleri bile çok güzel değil mi? Anneler yetersizlik hissini ömür boyu hissederler. Öyle olmasa dahi... Bir gün televizyon da bir psikologdan duymuştum, "Anneler kendinizi yapamadığınız şeyler olduğunu düşünüp üzmeyin. Yapmış olduklarınızın çocuklarınıza nasıl iyi geldiğini bir bilseniz..." demişti:)
    Oğullarınla daha nice keyifli yıllar, sohbetler, yemekler, gülüşler diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette güzeldi „seninle konuşmak iyi geldi” demesi. Psikoloğun sözü kuşağıma küpe olsun o zaman😀 teşekkür ederim💜

      Sil
  2. Bir yerde okumuştum çocukların arkadaşları zaten var anne babaları olun siz onların diyorlardı. Arkadaşları gibi tabii ki hiç olamayacak belki konuşmalarımız ama anne olarak onlara sımsıcak sevgimizi hissettirsin, sıkıldıklarında gelip anlatsınlar, bazen elimizden gelen bir tek sarılmak olsa bile bilsinler anneleri hep yanlarında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. “Çocukların arkadaşları var zaten” cümleside hoşuma gitti bak.☺️ Bu yorumlarda bana iyi geldi💜

      Sil
  3. Erkek çocuk yetiştirmekte zor olsa gerek. Hem de sende
    bir anda iki tane. Eminim harika bir anne de oldun her zaman.
    ah ben de görecekmiyim böyle büyüyüp hadi anne şöyle oturalım
    diyecek mi. şimdi bir yere gitmek gezmek hiç istemiyor. benim ki
    her zaman zor oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuk yetiştirmek çok kolay değil. Kız erkek farketmiyor. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, ne çocukken, ne ergenken ne de sonrasında aman aman bunaldığımı hatırlamıyorum. Unuttum belkide:) ilerde bunları sende unutacaksın:) biraz sabır💜

      Sil
  4. Harika, ne güzel oğulla sohbet etmek, yemek yemek. Genç anne olmanın en güzel yanı sanırım:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, insanın çocukları ile sohbet edebilmesi çok güzel. Çok genç olmasamda, genç hissettiğim doğrudur☺️

      Sil
  5. çoook tatlııııı çooook :) instada da tatlişsiniz zaten hepinis :)

    YanıtlaSil
  6. Çok çabuk büyüyorlar. Dönüp baktığımızda geçen günlere ne çok anı biriktirdiğimizi görüyorum. Bazen de zamanın bu kadar çabuk geçmesinden eksiklik hissediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korkarım, o eksiklik hep olacak.. hatta daha fazla olacak gibi..

      Sil
  7. Ben de kızımla bu seneki sohbetlerimde daha bir seçerek konuşmaya başladım. 14 yaşın değişimlerinde hem yol gösterip hem arkadaşlık edebilmek biraz tedirgin ediyor dengede kalabilmek adına. Bir de seninkilerin yaşına geldiği dönemleri var tabii bunun :)
    Çok tatlısınız yakışıklılarınla :)

    YanıtlaSil