Sayfalar

8 Mayıs 2016 Pazar

Annem'e Üçüncü Mektubum..

Cocukluguma ait ilk ve tek fotografimiz seninle.. öyle kiymetli ki.. 

Anne..  

Alıştım ben anneler gününde sana mektup yazmaya.. Galiba bu sana yazdığım üçüncü mektup. Ve hala eğreti duruyor ağzımda "Anne" kelimesi.. Yeterince söyleyememenin beceriksizliği bu. 

Biliyor musun Anne? Ben eşimin annesini anlatırken bile "kayınvalidem" demem hiç, Annem diye bahsederim, sırf daha fazla söylersem belki eğreti durmaz ağzımda diye.  Ama olmuyor, o yılların eksikliği kapanmıyor.. Hep eğreti, hep eğreti.. Neyseki ağzıma eğreti gelen bu kelime, kulaklarıma çok aşina..  Hala duymakta olduğum bana "anne" diyen seslere şükürler olsun. 

Anne, bak ne sorcam? Biz bir ara ruh çağırırdık. İlk çağrımız hep sana olurdu. Ama gelmezdin? Gelsende pek nazlı olurdun, gitmek istediğini söylerdin, neden? Biz belki o sanal seanslarda bile olsa, anne, diye başlayacaktık sorularımıza. Sadece bir fincana bakıp "anne" dedik aylarca. Belki yıllarca.. Hiç istemedin sen. Sonra rahat bıraktık seni biliyorsun. Ama, el insaf be annem, insan bari rüyalara gelir, sen onuda yapmıyorsun? Hani erkek olsan, onlara huriler falan veriliyormuş diye duyduydum. Ama sen kadınsın be annem, kadınlara ne bu dünyada, ne senin gittiğin yerde rahat yok gibi. "Cennet anaların ayağı altında" diye kandırıyorlar bizi.  Öyle değil mi ama? Ne demek ki bu? O zaman her ana cennetlik. Sen bilmiyorsun, Berkin diye bir çocuk vardı, senin yanına geldi, belki görmüşsündür, işte onun anasını ağlattılar burada. Yuhalattılar.. Analar ağlamasın diye geldilerdi bunlar. Ama ağlatmadıkları ana kalmadı. Sen bari söyle, hakkaten cennet ayağının altında mı? Cennetlik erkeklere huriler var diyorlar, cennetlik kadınlara Nuri'ler yok mu? Bunlardan bahsetsene.. Buralarda hiç gözün yok tamam. Rüyalarıma bile gelmeye üşenen sen, napıyorsun orda allasen? O kadar mı güzel oralar? Yoksa bir Sabri'yi terkedip Nuri'yi mi buldun? 

Madem sen gelmiyorsun, ben sana buralardan haber vereyim.. 

Dinle, 1 ay sonra bir torunun daha olacak. Erkek torun. Gerçi senin için hiç önemli değildiki, kız mı erkek mi? Ama bil istedim işte. Hani senin eteğini bırakmayan kara bir kızın vardı ya, işte onun. Sen gittikten sonra senin adını koluna yazdırdı, sen bilmiyorsun. İşte arada bir gelsen rüyalarımıza bilirdin. 

Abim iyi.. İyi dediysem, iki yıldır belim diyor, hatta biraz yamuk yürüyor.. Ama inadım inat diyor, ikinci kez bir fıtık ameliyatı olmayı reddediyor. Depremle yaşamaya alışmak gibi, oda bel ağrıları ile yaşamaya alışmış gibi görünüyor. 

En küçük oğlun, hatırlıyorsan sen gittiğinde 7 günlüktü. Şimdi ise 12'775 günlük olmuş. Üşenmedim, hesap ettim.. Hele o "anne" kelimesini hiç telafuz edemiyor. Hadi bende eğreti gibi görünüyor ya, onun ağzında hepten yalan oluyor. Annesizliğin girdabından çıkamadı bir türlü. Sanırım hepimizden daha çok o özlüyor seni. Ve hiç tanımadığı halde ennnn ama en çok, bizden bile çok sevdiğini iddia ediyor. Öyledir. Anne sevgisi neyle ölçülür ki? O ölçü biriminin adı ne ki? 

Şimdi tamamen totomdan atıyorum, ve bir ölçek buluyorum. Hisler ve Terazi= HisTer
Evet, HisTer ölçeğine koysak anne özlemini hangimizinki ağır basar inan bilmiyorum, anne.. Eminim her birimiz benimki daha ağır basıyor, der.  Emin olduğum tek şey, o en küçük oğlumun sana daha çok ihtiyacı olduğu.. Belki o yüzden onum sevgisi biraz daha gelebilir.. Sensizliğin kayıplarınıda eklerse o kefeye zaten pat diye düşer onun kefesi. O yüzden, ben daha çok seviyordum diye iddiaya girmem onunla. Bizimki zaten sevgi yarışı.. 

Benden haber verecek olursam? İyiyim ben. En son Sezen konserine gittim. Son konseriymiş. Ama en en en sonuncusu. Bir daha sahneye çıkmayacakmış.. Beni o akşam pek üzdü be anne. Ama geçti artık.  Ben onun şu şarkısını çok severdim. 70 li yıllarda, belkide ilk şarkısıydı, "kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı, bitsin artık bu hasret buluşalım gayrı" Sen Almanya'ya gittikten iki, üç yıl sonra çıkmıştı bu şarkı. Belki bir sevgiliye yazılmıştı. Ama o dönem bir sevgilim olmadığı için, sen gelirdin aklıma hep.
Eee, '79 da buluştuk biz nihayet.. Hemde Almanya'da. Ama bir yıl sonra yine terkettin bizi.. Neden bizden hep kaçtın ki sen, diyesim var, ama demeyeceğim. Sen istemeden oldu bütün bunlar, biliyorum.. 

Bilmiyorum, babamdan haber almak ister misin? İnan bende bilmiyorum. Hala aynı durumlar. Bilmiyorum, kaç yıl oldu görüşmeyeli.. Ben diyeyim 18, sen, de 20, işte o cıvarda bir şey. İyidir herhalde.. Senin yanına gelmediğini biliyorum ama. Hadi senin elin mahkumdu, terkettin.. O hala bizimle aynı dünyanı paylaşırken neden terketti bizi, hiç bir bilgim yok!! Bildiğim tek şey, onun bizi terkedişinin, senin kadar ağır gelmediği. 

Yaşlanmıştır herhalde oda artık. Ama istikrarlı bir şekilde kendi hayatını yaşıyor ya, buda takdire şayan, hani. Artık ona ihtiyacımız yok bizim. Onunda bize yoksa, o zaman herkes mutlu mesut yaşasın. Zaten bir zahmet bize ihtiyacı olmasın.. Onda olmayan acıma ve vicdan duygusu, bizde yüksek olduğu için mutsuz olurduk yoksa. Yada olurdum.. Diğer kardeşlerim sanki biraz daha farklı düşünüyorlar. Onlar adına konuşmayım şimdi. 

Böyle işte be anacığım buralardan haberler. Hem güzel, hem çirkin diyemeyeceğim. Dünya hepten çirkin oldu. Kafanı nereye çevirirsen çevir, savaş, kan, kin, nefret.. Saygı, sevgi, anlayış, hoşgörü, hakketire. 
Hele biri var varki başımızda, mütemadiyen TV lerden giriyor evimize, hatta yatak odamıza, hergün azarlıyor bizi. Bunu o zalım babam bile yapmamışken onun yapması koyuyor be anam. 

Bilmiyorum, ölenlerin ardından neden ağlıyoruz? Ölene ağladığımızı sanıyoruz, belkide kendimize ağlıyoruz ama farkında değiliz.. Bak sen gittin.. Biz uğraşıyoruz buralarda.. Oralar güzel mi? Bari bu üçüncü mektubuma cevaben gel rüyama.. Nolur sanki gelsen, ölür müsün? 

3 yorum:

  1. ......
    İnşallah bu gece rüyanızda görürsünüz ve hasret giderirsiniz..
    Başka diyecek kelimem yok, çünkü okurken boğazıma düğümlendi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konu anne olunca böyle oluyor.. Her anneler günü ona mektup yazmak iyi geliyor bana.. Orda keyfi yerinde oldugu icin gelmiyor bence:)

      Sil
    2. Bence de. İnanıyorum ki orası bizim yaşadığımız dünyadan kat be kat daha iyi...
      Sevgiler.:)

      Sil