Nisan havası işte, istediği gibi esiyor, açıyor, yağıyor, gürlüyor. Geçiş dönemi zorlukları olmalı. Ne kadar benzeşiyoruz mevsimlerle. Bebeklikten çocukluğa, çocukluktan ergenliğe, ergenlikten yetişkinliğe, yetişkinlikten ihtiyarlığa geçiş döneminin sıkıntıları gibi. İşte Nisan ayıda mevsimlerin ergen hali olmalı.
Mart ayı şaşırtıcı bir şekilde ılık ve bol güneşli geçmişti halbuki. Hatta geçen hafta tohumdan yetişen çiçeklerimi ekmiştim saksılara. Birde kırmızı sardunya fidelerini. Bugün akşam üzeri eve geldiğimde hava birden karardı, balkondan dışarı baktığımda kar yağıyordu diktiğim sardunlayaların üzerine. "Sizde mi haksızlığa maruz kaldınız?" dedim içimden. Üç sardunya saksısını salona aldım. Sonra, "tamam bir hataydı, özür dilerim, çıkar sardunyaları" der gibi hava birden açtı, meğer güneş batmamış. Nede olsa doğa işte. Ama ben yinede güvenemedim bu havalara. Noolur nolmaz? Bu geceyi salonda geçirecekler. Beyaz duvarda ne kadar güzel görünüyorlar.
Sadece bakışıyoruz..
Öylece bakakalmışım dün.
Bugün 20 Nisan.
Eskiden saatli maarif takviminde veya fazilet takviminde peygamberimizin Doğum günü yazardı. Ninemin hoşuna giderdi bu. Aynı gün doğduğum için. Benimde sanki:)
Ay aklıma ne geldi iyiki Erduvan 20 Nisanda doğmamış. Örümcekten kendine pay çıkaran, 20 Nisandan neler çıkarmazdı değil mi?
Çok sonraları Almanya'ya göç ettiğimde Hitler'in Doğum günününde 20 Nisan olduğunu öğrendim. Ne o, ne bu dedim. 20 Nisan benim günüm. Benim doğum günüm. Nisan ayına benziyoruz işte, kimi esiyor, kimi gürlüyor, kimi yağıyor, kimi güneş olup ısıtıyor.

Bugün Sabah Saat 9 da Bern garında olmam istendi Perşembe kadınlarından geçen hafta. Sadece fotoğraf makinanı ve kendini al gel, seni kaçıracağım o gün, dedi Antonella. Nereye gideceğimizi söylemedi. Sadece, oraya gitmek istediğini şu tarihte söylemiştin, ve bende not almışım, seni oraya götüreceğim, dedi. İşe gitmeyecektim, sabah garda olacaktım. Ama, olmadı. Ben işe gittim. Çünkü sadece güzel havada gidilecek bir yermiş. Dün kar yağınca kararımızı değiştirdik. Bugün güneşli olsada soğuk bir hava vardı. Her haftaki perşembe buluşmamızı yaptık öğleden sonra. Bu sefer Doğum gününüde içine kattık. Bahçesindeki mor salkımlar balkonunu kucaklamış, üzerimizden sarkıyordu. Masamızda her zamanki nevale. Sohbetimiz her telden. Daha çok referandum sonucundan. Birazda üç hafta sonra yapacağımız Venedik seyahatinden. Zaman çabucak geçiverdi yine. Eve geldim. Aldığım hediyelerden söz etmeyeceğim, ama aldığım mesajlar çok güzel geldi bana. Ne Facebook'ta ne başka yerlerde yüzlerce, binlerce takipçim yok benim. Çok az ama özdür. Kimin hangi duygularla yazdığını bilenim.
Kimi çiçek toplamış benim için, kimi aktostiş şiir yazmış, kimi video çekip göndermiş, kimi içten duygularını yazmış. Hatırlanmak ne güzel şey. Ya iyiki doğmuşum ben dedirten, ve gelen bütün mesajları içinde barındıran arkadaşımdan gelen şu yazıyı eklemeden edemeyeceğim. Okurken içim bi hoş oldu. Ha, abartmış mı? Bilmem? Belki bazı noktalarda olabilir. 🤔 Emin değilim. Çünkü abartmaz o. Kulağıma hoş geldi. Demekki onun gözünde öyleyim.
Şuraya ekleyimde, kaybolmasın. İlerde okur okur geçmişe tebessümle bakar, ve gözümden bir damla 💧 yaş süzülürken, "ben neymişim be" derim.
"Canımıniçi, güzel dostum, ablam, parçam, sırdaşım, yoldaşım, can dostum....
Annen ve baban birlikte geçirdikleri zaman içinde güzel şeyler yapmışlar. Pırıl pırıl çoçuklar armağan etmişler dünyaya...
Bir insanın bence geride bırakacagı en güzel eser, insandır... O yüzden gerek sizler gerekse cocuklarınız çok kıymetlisiniz dünyamız için....
Canımıniçi, geç de olsa baslayan ilişkimiz her zaman kendini yenileyerek ilerledi. Geldiğimiz noktadan mutluyum... Paylaştıgımız duygulardan, herseyden cok ama cok mutluyum... Seninle gülmekten veya birlikte ağlayabilmekten çok ama çok mutluyum... Ve diliyorum ki ilişkimizi geliştirerek sürdürebiliriz...
İnsanın en büyük zenginliği gercekten dostunun olması. Sen benim için öylesin... Bu dost herseyi barındırıyor içinde. Sevgi, anlayıs, samimiyet, bağlılık, sırdaşlık, yoldaşlık... Teşekkür ederim varlıgın için... Hayatıma kattıgın her güzellik için... Hayatıma kattıgın her değer için. Beni kendime getirip, cesaret verdigin için... Her zaman yanımda oldugun için... +/- ben ne isem onu bana yansıttıgın için... Ve tabiki cevrene de...
Cesur bir kadınsın... Güzel bir kadınsın... Seksi bir kadınsın... Sakin, dingin bir kadınsın... Bakan, gözlemleyen, gören bir kadınsın... Zeki bir kadınsın... Ama bunu kimsenin gözünün içine sokmayan bir kadınsın :)... Mütevazisin... Oldugu kadar hayatın her sekilde tadına varan bir kadınsın... Hep derim yokken yasayamayan, varken de yasayamaz... Neşeli bir kadınsın... Gülmeyi seven ve güldüren bir kadınsın... Seven ve Sevilen bir kadınsın...
Sen çok ama çooook değerli bir kadınsın... Evet kesinlikle, iyi ki kadın olarak doğmuşsun... Her özelliğin ve güzelliğin çok yakısıyor sana... Bir bütünsün... Bir fazlalık, bir eksiklik yok hepsi bi tamam olmus... Olmuş olmuş :)
Bugünün Antonella ile bulusma gününüze denk gelmesi de cok güzel :) . Kesinlikle orada olmak isterdim... Birlikte ağız dolusu gülmek. Sohbet etmek ve keyif sarhoşu olmak isterdim birlikte...
Dolu dolu yaşanan ilişkilerinin insan ömrünü uzattığına inanırım :)...
Varlıgın benim için çok kıymetli... Her zaman ve her şey için teşekkür ederim canımıniçi...
Güzel gönlüne göre, saglık, huzur, refah içinde ve de sevdiklerinle geçireceğin ve tabiki ben de varım içinde :) nice günler diliyorum...
İyi ol, iyi yaşa canım..
Seni çok seviyorum... "
 |
Hayatima dokunan herkese tesekkür ederim.. |