Sayfalar

unutamam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
unutamam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ocak 2017 Cuma

Unutamam.. challenge #10

#10 Asla unutmak istemediğin bir anı?

Unutmak istemediğin anılar çokça oluyor yaş aldıkça tabi.

Ama ben, hala etkisi üzerimde, sene-i devriyesini doldurmak üzere olan taze bir anımı yazayım o zaman. 

Geçen yıl Haziran ayında diş sağlığı nedeniyle iki haftalık İstanbul ziyaretim olacaktı. Bizim Perşembe kadınlarını biliyorsunuz, hani şu her hafta Perşembe buluştuğumuz, dünyanın sadece bizim etrafımızda döndüğü anlar. Üç kişiydik, artık iki kişiyiz. Bu ön bilgiden sonra yazmaya devam edebilirim. 

İşte ben bir cuma günü uçacağım, son Perşembe buluştuk. Telefonlarımıza görüntülü konuşma aplikasyonu yükledik, Perşembe'leri ben Türkiye'den Antonella buradan sanal buluşacağız güya. Birde Türkiye'deki ortak arkadaşlarımıza küçük hediyeler verdi, birde nasihatler verdi, kalabalık ortamlarda bulunma, metrolara binme falan dedi. Malum patlamalardan dolayı. Kucaklaştık, iki hafta sonra yine bahçesinde görüşmek için sözleşip vedalaştık. 
Ertesi sabah ben trene bindim Zürich havaalanına gidiyorum. Türkiye'den arkadaşım, trene bindin mi?  Nerdesin? Hangi vagondasın gibi gereksiz sorular soruyor. Her yere son dakika yetiştiğimden, hatta bir uçak kaçırdığımdan, bu huyumu bilen yakınlarım emin olmak için gereksiz sorularla bombardımana tutarlar beni, bilirim.. de.. "hangi vagondasın?" Ne yaa? Bu kız iyice kafayı yedi herhalde dedim. Yaklaşık bir saat sonra geldim havaalanına. Erkence vardım, koştur koştur yapmam gerekmiyor. Gideceğim uçak şirketinin kontuarını takip yazılarına ve işaretlerine bakmadan ezbere gidiyorum. Arkamdan bir ses, "Bayan Yalçın yanlış yöne gidiyorsunuz"!?! Ses tanıdık gibi. Arkaya çeviriyorum yüzümü, karşımda dikilen Antonella. 😳
Beni taa havaalanına yolcu etmeye geldiğini düşünüyorum, ama yanında küçük bir bagaj çantası var! Sen napıyorsun burada? Diye saçma sapan bir soru soruyorum. Seni yalnız bırakamazdım dişçi koltuğunda, bende geliyorum, dedi. Sersemleştim. Algılayamıyorum.. Nasıl davranacağımı, nasıl konuşacağımı bilemiyorum. Kalbim ağzımda gibi.. Ellerim titriyor.. Ne çok sevinmiştim. 

Meğer zaten çoktandır biletini ayırtmış, Türkiye'deki arkadaşım Ayça ile planlamışlar, herkes biliyor, bir tek ben bilmiyormuşum. Ve Türkiye'deki arkadaşımda o yüzden trene bindim mi, hangi vagonda olduğumu sorarak, gizli ajanlık yapıyormuş. Ve hatta biz aynı trende gitmişiz. Bana görünmemek için kılı kırk yarmış. Aslında uçağın içinde çıkacakmış karşıma, ama benim yanlış yöne gittiğimi görünce müdahale etmiş. 

Uçağın içinde görsem çığlığımdan acil iniş yapabilirdi uçak. Böylesi iyi olmuş. Hiç unutamam bu anı. Sadece 5 günlüğüne geldi ve gitti. Ve bana metroya binme, şöyle yapma böyle etme diye nasihatlerde bulunan kadın, aldı bir İstanbulkart. Heryere metroyla gittik. Yapmayız dediğimiz herşeyi yaptık. 

Yine olsa yine yapar.. Ne zaman gidiyoruz, diye hep sorar..