İki ay önce bütün en eski ve değerli eşyalarımı yakın arkadaşımın kızına sundum, beğendiğini al dedim. Çoğunu aldı, almadığını yardım kuruluşlarına verdim. Bugün dolaba baktım, baktım. En eskisi çocuklarımın sünnetinde giydiğim elbiseyi şaklamışım. Beni anlatmıyor elbise, ama özel bir gün için severek giydiğim elbiseydi. Benim için özel olması, hiç gelinlik giymediğim için çocukların özel gününde beyaz bir elbise giymem olabilir. Bilemiyorum. Geçen yıl elbiseyi özel bir günde yine giymek istediğimde fermuarı patladı:) ama hala atamıyorum.
![]() |
Fotoda görülmesede eteklerinde güller var. Ve bana cok yakismisti.. |
Çatkı bizim yörelerde bindallının üstüne başa örtülen kırmızı bir başörtüsü, papatya iğne oyalı. Dolabımın en değerlisi..
![]() |
Papatya igne oyali çatki.. Ninemden yadigar.. |
Saçlarım ağardı desem, değil, onlar hep ağarıktı. "Ak'tı" demek içimden gelmedi.
Yaşıma bir 10 yıl daha eklendi. Hayatın elinde bir fırça olsaydı yüzüme çizgiler atabilirdi, ama genetik yapım buna pek izin vermiyor henüz. Ve galiba menapozada girdim. Fakat farkında değilim. Zaten hiç böyle korkular taşımadım. Hayatın bir evresine daha merhaba dedim.. Almancada bir deyim yada atasözü var, "Alt werden ist nicht für Feiglinge" yani "yaşlanmak korkaklar için değildir" der.
Özel hayatımı altüst eden, aman aman dediğim bir şey değişmedi, şükür.. Genel anlamda, korkularım çoğaldı, endişelerim arttı. Kendim için değil, gelecek, çocuklar, çevre için.