Sayfalar

21 Eylül 2016 Çarşamba

Cocuklari Ciddiye Aliyor muyuz? Yoksa Alay mi ediyoruz?

Bişeyi sürekli kendime soruyorum? Ama cevap bulamıyorum.. Diyorum ki mesela? Neden ben bu Hükümet'in her yaptığı şeyde bir çapanoğlu olduğunu düşünüyorum, ara sıra iyi bir şey yaptıklarını söyleselerde? Ben böyle bir insan değildim ki, iyi yapana iyi, kötü yapana kötü derdim. Hala derim. Derimde, yokki bu yöneticilere güvenim. Güvenin olmadığı yerde inanmak ve saygı yer edemiyor, barınamıyor. 

Dündü yine, maalesef yine haber izliyorum. Okulların açılış günü. Işte her biri bir başka yerde gövde gösterisinde. 15 temmuzla başlandı derslere. Küçük beyinlere bi algı operasyonu. Neyse geçtim bunu ben. Sonuçta güç meselesi. 

Ama şu konuya takıldım ben. Ülkenin koskoca Başbakan'ı memleketi Erzincan'da bir okulda güya çocuklara sempatik görünmeye çalışıyor, anısını anlatıyor, fıkra zannettiği bir şey anlatıyor, soruyor falan. 

Anısını pek anlamadım doğrusu, Anladığım şey şuydu, bir çocuğu ensesinden tutup havaya kaldırmış, sonra hepsi susmuş.. Böyle birde yavan yavan gülerek anlatıyor. Ne bu şimdi? Ama böyle bunların çocuk sevgisi.. Kendileri eğilmezler çocuğa, kafalarından tutup kendi hizalarına getirirler. Bunu gördük daha önceleri. Hatta insanlarla alay eden bakanlar vardı. Örneğin, "beni sevdiğine nasıl inanıyım, bir takla atta göster sevgini" gibi gibi gibi bir sürü şey. Sevgileri bile saygısızca. 

Neyse, bitmedi anıları sonra bir fıkra gibi yada  bilmece gibi bir olay anlattı. İşte zamanında o olula giderken müfettiş gelmişte, sorular karşısında ezilmişlerde, ama bir soru daha varmış ki, o da şuymuş; " horoz suya mı yumurtlar, samana mı? Sorusu. Bunu dinleyen bütün ilkokul çocukları "samaaaaaan" diye bağırdılar. Gülerek,  "İşte bizim çocuklarda o zaman aynı cevabı verdi" dedi. Ve sonra müfettiş demiş ki; Erzincan şivesi ile güya. " kolay soru gelince nassıda bılıysınız" 

Bu ne şimdi? Alay mı etti o çocuklarla, dalga mı geçti, espri mi yaptı, empati mi yaptı, ne yaptı? Ben anlayamadım? Hakkaten anlayamadım? Gülemedimde anlamayamadığım için. Yani benim anladığım gibi ise eğer sinir oldum. Bence alay etti gibi. Lütfen, biri bana anlatsın! Ben mi yanlış anladım???

2 yorum:

  1. Bu yazını ve sonrakini gözden kaçırmışım. Haberlere pek bakmamaya başladım, yine de Fatih Portakal'ın haber saatini seviyorum ve bazen dayanamıyor izliyorum ancak bu söylediğine denk gelmedim, zaten gelince de anında kanal değiştiriyorum:)))ne onu, ne ötekini - ismi lazım değil- görmeye tahammülüm yok. Ne kadar sempatik olmaya çalışsa da ......gerisini yazmıyorum malum blogda muhbirler türemiş şimdi garezinden başbakana hakaret etti diye ispiyonlarlar..:)
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay evet, ispiyoncu deyince aklıma geldi. Geçenlerde isviçreli bir arkadaşımla konuşuyoruz. O anlattı. 15 temmuzdan sonra bi ara isviçre radyoları Türkiye telefon numarası anons etmiş, eğer işte hükümet ve başındakiler için ileri geri konuşan varsa, ihbar etmeleri için. Bu nasıl korkunç bi şey! Gecen Almanya'ya gittiğimde anlatmıştım bu olayı, onlarda dediler evet buradada vardı. Sanırım tüm ülkelerde yapılmış bu.

      Sil