Sayfalar

15 Ocak 2013 Salı

18 e 1 kala.. Deniz & Taylan


Geçen yıl yazmis oldugum bir notu ekliyecegim buraya. O zamanlar bir bloğum yoktu. Ama yazı yazmaya cok önceden başlamıştım.. O yazılardan bu günü anlatan bir yazıyı ekleyerek blog tarihine not düşmek istedim.. Tarihleri ve bazı degişiklikleri yaparak.. Şöyle yazmışım mesela;

17 yıl önce bugün yaşadıklarım, daha dün gibi; :)))

Düsseldorf, 14 Ocak 1996, bir kış aksamı.. Ama kar yok.. Eğlenceli bir akşam Gereksiz konuklarımız var.. Ama kızkardeşimde var.. Bilenler bilir, kendisi bir güldürük makinasıdır. Bende 32 haftalık hamileyim.. 40 haftada doğduğuna göre bir bebek, demekki daha 8 haftam var, yani iki ay.. Işte benim bu güldürük makinası olan kız kardeşim bizi yine o akşam gülmekten kırıp geçiriyor.. Artık nasıl gülüyorsam taaa içimde bir şeyler oluyor.. Aldırmıyorum tabi ben.. Zaman sonra herkes dağılıyor, evlerine gidiyor.. Gecenin 3 ü.. O içimdeki gülmekten oluşan şey, şiddetini artıyor.. Ben iki büklüm kalıyorum.. Nefes almakta zorluk çekiyorum.. Sürüne sürüne aşağıya iniyoruz.. Taksi durağıda hemen orada.. Düsseldorf- Uni klinik diyoruz taksiciye. Taksici beni görünce korkuyor, daha yakın bir hastaneye götüreyim sizi diyor.. Hayır doktorumuz orda diye müdahale ediyoruz.. Taksici uçuyor bu sefer.. Eğer bir yere ulaşmak istiyorsanız, taksicilere hamile rolü yapın:))) ( abim duymasın)
Saat 4 gibi ulaşıyoruz hastaneye.. O andan itibaren bir koşturmaca.. Beni hemen CTG diye bir alete bağlıyorlar.. Buna son bir aydır alışıgim artık.. Karnıma üç kuşak bağlıyorlar, normalde iki kuşak ama benim ikizlerim oldugu icin üç.. Uçları bir makinaya bağlı, ikisi bebeklerin kalp atışlarını ölçüyor, digeri benim sancımı ölçüyormuş.. Benim hissetmedigim sancıyı makina hissediyor yani.. Ama o gece farklı, karnımdaki o ince ama acı ağrıyı o gün bende hissediyorum.. Kandilli rasathanesinde depremi gösteren ölçerler var ya, aynı öyle çıkıyor o akşamki veriler.. O zikzaklar daha sık ve sert.. Belliki icimde şiddetli bir deprem oluyor..
Doktorum daha fazla bekleyemeyiz, sezaryan yapmak zorundayız diyor..
Hemen ameliyathaneye alınıyorum, anestezi doktoru sadece görevini yapmak amaçlı benimle konuşuyor, bir yandan asistanlar beni sezaryana hazırlıyor, biri elimdeki damardan kanal arıyor serum için, digeri karnıma tentirdiyot türü bir sıvı sürüyor, (Belkide tenditdiyot) bir digeri elimde açılan kanaldan birseyler enjekte ediyor.. Herkes arı gibi calişiyor o gece.. Doktorun elindeki neşteri görüyorum.. "Ama ben bayılmadım" diyorum oradakilere.. Biliyoruz diyorlar.. Ondan sonra bir şey hatırlamıyorum..

20 dakika sonra beni yoğun bakıma götürürlerken uyanır gibi oluyorum, eşime sorum şu oluyor, " nasıllar?"
"Çok güzeller" diyor.. sonrasını yine hatırlamıyorum.. Premetüre doğdukları için bebek kilinigine küvoze alınıyorlar..

Ve ben 3 gün sonra kavuşuyorum onlara.. İkiz bebeklerime.. O çirkin ördek yavrularima.. Denize ve Taylana..

Bugün 17 yaşına girdiler ve çok sağlıklılar.. Üstelik çok yakışıklılar galiba.. İyiki varlar, İyiki doğmuşlar!!

( kızkardeşime gelince, o çocukken bir hastalanmıştı, ben onu güldürerek iyileştirmiştim, oda beni yıllar sonra güldürerek erkenden anne olmama neden oldu)

Gülmekten korkmayın.. Ağız dolusu gülün.. "Cok güldük bak Cok agliyacagiz" gibi düşünceleri atın..
Ağlamakta güzeldir, gülmekte..

Ben 15 Ocak'ta hep güleceğim:))))

Bunları yazmışım ben geçen yıl..
Buna ekleyeceğim bir şey yok. Aynen böyle olmuştu çünkü 17 yıl önce bugün.

Miniciklerdi.. Bunlar ne zaman büyüyecek derdim.. Şimdi ise bunlar ne zaman büyüdü diyorum. Nasilda hızlı geçmiş zaman.. Bebekliklerinden aklımda kalan bir kaç şey var..

Örneğin;
Makas, bıçak, iğne gibi bütün delici ve kesici aletlerin adı: "çocuk hayır"
Makas gösterirdim, oglum bu ne? derdim..
Cevap: "Çocuk hayır" dı..

En güldükleri organ: Ayak'tı..

Birine kızdıklarında ettikleri küfür: yine "Ayak" tı..

Çubuk krakerin bir başindan ben bir başından onlardan biri başlayayarak ıssıra ıssıra ortada buluşmaya bayılırdık..

Çok çok çok tatlılardı.. Onlarla oyun oynamaya bayılırdım..
Şimdi eşek kadar oldular:)) artık benimle oynamıyorlar.





Deniz ayagina gülerken:))


Deniz Doktorken..


Ilk yuva ya giderken..


Biz gülerken..

16 yorum:

  1. Ellerinize saglık diyecegim olmayacak, güzel cocuklar yapmıssınız bacım. her ikisinide cok seviyorum. saglıklı bir ömür diliyorum onlara ve sizlere birlikte. İçlerine sinen bir yaşam diliyorum tüm kalbimle... İyi olun, iyi yaşayın Deniz ve Taylan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) 0 zaman belimize saglik:))) güldürdün beni adsiz..

      Sil
  2. Çok özel ve güzel günlerdi birçok anına şahidimdir,kocaman ve çok yakışıklılar şimdi:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu adsiz kim olaki? hmmmmm.. neyse tesekkürler yorum icin..

      Sil
    2. Nasıl tanımazsın beni benden iyi şahitmi var onların büyümelerine:)) dişlerini bile ben görmüştüm hemde:)))

      Sil
    3. :)) haaa tamam tamam... simdi cikardim:)

      Sil
  3. Deniz ve Taylan canlarim, dogum gününüz kutlu olsun..dün gibi hatirliyorum, Deniz yastigi yere atip yumusak olup Taylan atlasin diye..ne kadar akilli bir düsünce, bunu bir kere degil, cogu zaman degerlendirdiniz..beni bile oynattiniz :-) bence bu birlik gücünüzle, herseyi ama herseyi basara bilirsiniz..Teamwork Deniz & Taylan..birbirinizi kirmamak dilegiyle, yasaminiza ömür boyu mutluluk dileriz..cok güzel günler bekleyecek sizleri!! Serdar & Zeytin..

    YanıtlaSil
  4. Gülmekten ayırmasın yaradan, hep gülün.

    Keyifle,sağlıkla hep birlikte uzun upuzun yıllar dilerim

    YanıtlaSil
  5. Çok teşekkür edlerim Lale ablacım:) hepimiz gülelim..

    YanıtlaSil
  6. Yakışıklılara mutlu uzun yıllar diliyorum.

    YanıtlaSil
  7. Çok teşekkür ederim hüznün tadı:)

    YanıtlaSil
  8. Daha yeni keşfettim bu yazınızı ve okurken boğazım düğümlendi. Hele o bebeklikten ilk gençliklerine kadar fotolar beni gerçekten çok etkiledi.

    Benim ikizlerim 29 haftalık doğdular, iki ay küvözde kaldılar ve çok fazla sağlık sorunu yaşadık. Şu an iyiyiz Allaha çok şükür. 2,5 yaşındalar ve ben de ne zaman büyüyecek bu sıpalar diyorum...İnşallah ben de sizin gibi göğsüm kabara kabara iki oğlumun arasında poz verme zevkini tadarım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah tadarsınız.. Ama bu günleride sindire sindire yaşayın ve tadına varın.. Bazen bir cocuk yetiştirmek iğneye kuyu kazmak gibi görünsede, gerçekten çabuk geçiyor.. Özlüyorum onların küçüklüklerini..

      Sil
  9. Siziii çook seviyorum ben çoook..
    Bu yazıyı okuyunca çok duygulandım hele o video yokmu hatırlamıyorum onların bu Zaman'larını çünkü bende küçüktüm.. Canlarım benim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. uzunca bir aradan sonra bu yorumunla tekrar izledim.. Hakkaten güzelmis.. bende duygulandim simdi.. Bizde seni cok seviyoruz..

      Sil