Sayfalar

1 Aralık 2013 Pazar

Zeytin'in hikayesi..

Zeytin..
2006 yılıydı.. Herzamanki gibi bir yılbaşı Almanya'ya gitmiştim.. Kardeşleri ziyaret.. Sonra dönüş yolunda Frankfurt'ta çocukluğumda çok büyük emeği olan teyzemin olduğunu öğrendim.. Uğramamak olurmu? Güzeldi.. Teyzem çok sevinmişti.. Sonra bir hayvan dostu yakını geldi.. Minik bir kedi yavrusu ile.. Simsiyah.. Nasıl tatlı. Sokakta bulmuş.. Kendisinin kedileri olduğunu, ve birde köpeğinin olduğunu söyledi. Bu kediyi ise bir barınağa vereceğini. Kedileri çok severim.. Hiç kedim olmamıştı. Üstelik çocuklarda çok istediler.. Tamam dedim.. Biz bunu götürelim Isviçreye.. Kolay değil tabi, kedinin aşı defteri yok, hayvanda olsa kimliği yok. O zaman kaçak getirecem. Yok başka çaresi.. Zaten Avrupa gümrük kapılarında şüpheli görünmüyorsan durdurulmuyorsun.. Buna dayanarak bir kediyi sınırdan kaçak geçirmeyi denedim.. Bir karton kutuya delikler açarak mama ve su koyarak yolculuk yaptık.. Sanırım uyku ilacıda vermiştik.. Mışıl mışıl uyusun diye. Sorunsuz geçtik sınırı.. Evimize geldik.. Adını Zeytin koyduk.. Önce korkak ve ürkek koltuk arkalarına falan saklandı.. Sonra ara ara çıktı.. Zamanla büyümeye başladı.. Erkek olduğunu anladığımda evde acayip bir koku oluşmuştu.. Apartman dışındaki dişi kedilerin balkondan içeri girdiğini gördüm ben.. Baktım olacak gibi değil, aşılarını yaptırdığım veterinere bu sefer kısırlaştırmaya götürdüm. Canım, iki gün kuyruğu pısık dolaştı. Çok acı çekmiş olmalı.. Sonra böyle apartman dairelerine kapatılan kedilere üzüldüm.. Kedi hem evde, hem bahçede özgürce dolaşabilmeli. Ben öyle düşünüyorum.. Birde cinsini hiç öğrenemedim ama vahşi, kendi başına buyruk, asil bir kediydi bu Zeytin. Böyle bildiğimiz mırıl mırıl başını ayaklarımıza sürtünen cinsten değil.. Onun istediği gibi olacaktı herşey.. Bir koltuk takımının başını yemişti, tırnakları ile tırmaklayarak..Hem çok tatlı, hem çok vahşiydi.. O yıllarda ben bel fıtığından ameliyat oldum.. Ameliyat kolaydı da, sonrasında 6 hafta hiç bir iş yapmadan sert ve düz yerde yatarak geçireceğim nekahat döneminde erkek kardeşim geldi.. Kendisi çocuklarla ve hayvanlarla başka bir iletişimi vardır.. Buraya geldiğinde Zeytinle ikisinde başka türlü bir sevgi vardı.. Bizi iplemeyen Zeytin, onu gayet iyi dinliyordu.. Ikiside birbirini çok seviyordu.. Kardeşim buradan giderken Zeytini ona verdim.. Uzun bir tren yolculuğu ile yeniden Almanya'ya gitti Zeytin. 
Ikisi de birbirine nasıl benziyor? Yaşam biçimi olarak, özgür takılmayı seviyorlar.. Hırçın gibi ama sevgi dolu. Güzel ama, düşündüren.. Asil ama masum.. Şu anda ben sizden ayrı, siz birbirinizden ayrı.. Herkes ayrı ayrı.. Hepimizin hissettiği derin bir özlem..
Kavuşmak var ama sonuçta.. Ya oda olmasaydı??

Sunlarin sevgisine bakin..


4 yorum:

  1. Zeytin'in maceralı hayatı! Çok güzel kediymiş, çok da güzel görünüyorla birlikte. Bazıları özgürlüğüne daha düşkün oluyor, zorlamamak lazım, sana katılıyorum.

    YanıtlaSil
  2. Bazı kediler gerçekten evcil olmayı evde olmayı sevmiyor. Ama bazıları da insansız yapamıyor. Sana biraz özgür ruhlusu denk gelmiş:) Zeytin yinede özel bir kedicik ve güzelde günleriniz olmuş , ama doğru kişiyi bulmuş ruh ikizini..

    YanıtlaSil
  3. Ben ikinizede katılıyorum:)) hani şöyle insansız yapamayan kedilerden istiyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buralarda olaydın sana kucaktan inmeyen bir kediş verirdim:)

      Sil