Sayfalar

12 Eylül 2014 Cuma

Bittiiii!!!

Nihayet!!! Ama dokuz doğurduk.. Burda görülen Taylan'ın uni'ye geçiş tezi "matura" denilen meret.. Neler gelmediki başa? Tatil dönüşü bagaj kayboldu, içinde bu tezin bulunduğu bilgisayarla. Kitaplar içinde. Sonra bavullar ulaştı. Ama kitaplar yoktu.. Ah benim dağınık oğullarım. Meğer Türkiye'de unutulmuş. 12 Eylül, saat tam 12 de teslim edilecek. Zaman dar, sabır taşı çatlamış, sinirler gergin.. Hop oturup hop kalkıyorum.. Sonra, bıraktım.. Hiç bir şeye karışmıyorum, nasıl yaparsan yap, dedim. Yazdı, bitirdi.. Ama bu yazılanları biri okuyup, varsa yanlışları düzeltmesi gerekiyordu.. Tanıdığı birine sordu.. Fransa'ya gitmiş, ve odasında interneti olmadığını öğrendi.. Sonra okulda bir afiş gördü.. "Matura okunur, ve düzetilir" diye. (Matura okunur ve düzeltilir, evet komik oldu biraz, iste buna benzer bir ilan gördü) O afişteki kadına ulaştı e-posta ile. O kadında, İspanya'da tatilde olduğunu, vakti olmadığı yanıtını aldı. Sonra, bir sohbet esnasında bir arkadaşımın Germanistik okuduğunu söyledim. Ama onunla yıllardır görüşmüyorum dedim. Hatırlıyorum o ablayı, dedi Taylan. Ilginç geldi bana hatırlaması. 5 yaşlarında falandılar. Ama bu abla her hafta gelir bunlarla oynamaya bayılırdı, ve çok severdi. Demekki akıllarında kalmış. O ablaya gönderirsem olur mu? Dedi.. Bilmem, ben o ablayla yıllar oldu, görüşmedim dedim. Ama sizi severdi, istersen sen bir yaz ve sor, dedim. Yazmış.. Yanıtta hiç gecikmemiş.. Seve seve okuyacağını, ve elinden geleni yapacağını söylemiş. 26 sayfalık bir yazıyı 3 günde okuyup önerilerde bulunmasıda, hatırı sayılır bir zaman harcadığını gösteriyor.. Dün bütün gece o düzeltmelerle geçti. Bugün matbaaya gidip 3 adet basılıp ciltlendi. Yani, 12 Eylül, saat 12 ye yetişti.. Ama akla karayi seçtik. Derin bir nefes ohhhh, çok şükür!! 
Bu Matura denilen şey doktora tezinin yavrusu gibi bir şey ve önemli. 

Ama bundan kendime bir ders çıkardım, bir anne olarak çırpınmak bi şeye yaramıyor. O sorumluluğu tamemen ona bırakınca oluyor bu iş. Sadece o birşeyler anlatırsa dinliyordum, ama hiç yorum yapmıyordum. Ve hakikaten yaptı.. Ha nasıl bir not alır bilemiyorum. Ama elinden geleni yaptı.. Bundan sonrasıda var daha. Örneğin haftaya bunun kısa İngilizce bir sunumunu yapacak. Iki ay sonrada Almanca sunumunu yapacak. Ama işin zor kısmını atlattık. 
Tez konusu; eSport, yani elektronik spor. Bilgisayar oyunları. Kimler oynuyor, neden oynuyor, psikolojik boyutu, fizyolojik boyutu, ekonomik boyutu, hangi ülkeler filan uzun bir araştırma sonucu yazdıkları. Ben okudum, hiç bir bok anlamadım.. Belki konuya çok uzak olduğum için. Ama konu aslında dünyayı saran bir şey olduğunu öğrendim. 
Bu süreçte olaydan haberi olan ve benim mızmızlığımı çeken yakınlarıma, ve kısa sürede bu tez'e göz atıp, düzeltmesi gereken yerlerin altını çizen, o Almanya'daki Nurten ablasına çok teşekkür ediyorum.. Ucu ucunada olsa, başardı Taylan.. Kime çekmiş bilmem ki? :)) laf aramızda, herşeyi erteleyip son dakkaya bırakan benim.. Pssst.. Duymasın. 

Bir 12 Eylül daha ömrümüzü yedi...

3 yorum:

  1. Tebrikler, gencler icin lisenin bitisi ne önemli bir dönem noktasi degil mi? Kizlarimiz bitirdiginde bizde cok sevinmistik bir dönemi arkamizda biraktigimiz icin. Avrupa'da gercekten hem aileler icin hem de gencler icin uzun bir dönemin, 13 yilin bitisi.
    Oglunuza üniversite hayatinda basirilar dilerim.

    Komsu ülke Almanya'dan sevgiler
    Nilgün

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok tesekkür ederim Nilgün.. Evet Avrupa ülkelerinde liseyi bitirmek cok önemli. Isvicrede o cita biraz daha yüksek.. Yanilmiyorsam ülkenin yüzde 3 ü yada 7 si liseyi bitirip universiteye gidebiliyor. yani cok düsük bir oran. yani cok zor. Türkiyede ise %yüzde yüzü liseyi bitirip ve % yüzü üniversiteli.. Bu orana göre hersey dört dörtlük olmasi gerekiyor degil mi? Bir arkadasim, "Nerdeyse her apartmanda bir üniversite var" demisti..

      Sil
  2. Bunu en azından benim bildigim iyi oldu :))) canımıniçi...

    YanıtlaSil