Sayfalar

23 Kasım 2014 Pazar

Pıtırak mı? Sarmaşık mı?


Ne güzeldir Sarmasik gibi olmak..
Pıtırağı bilirmisiniz? Istenmeyen dikenli bir ot'un meyvaları veya tohumları. Dikenimsi.. Ele batar, hem acıtır, hem acıtmaz arası birşey. Aslında koparıp atması o kadarda zor değildir, ama zaman gerekir.. Oturup tek tek ayıklaman gerekir. Bu pıtırak denilen sevimsiz ot, işlenmeyen topraklarda çok çabuk türer. En çokta koyunlara yapışır bu pıtırak.. O kırkılan koyunların yünlerinde ayıkla ayıkla bitmez.. 

Almanya'ya geldiğimde Türk sınıfı vardı. Önce almancayı orada öğrenip Alman sınıfına geçiyorduk.. Şimdi yok öyle bir şey. Neyse orada Türkçe öğretmenim vardı. O'nun şu sözü hiç aklımdan çıkmaz.."Doğada olan şeyleri kendi hayatınızla özdeşleştirin, doğa çok şey öğretir, çok ders verir görebilirseniz" demişti. Örneğin bir arıyı, bir karıncayı düşünün ve ne kadar benzeşiyorsunuz" demişti. Benim kulağımda hala küpedir. Ve bana hep ışık tutar onun bu sözleri. 

Pıtırak, geldi bu akşam aklıma. Bilirsiniz zaman zaman ben hep geçmişime giderim. Çocukluğumdan bilirim pıtırağı.. Paçalarıma yapışır, batardı.. Ninem, kapının önünde eve gelmeden, oturur, "İşe yara bişe osa bu gada omaz, şuna bak nerdeyse götüme gada çıkacak baksana bi" diye hem söylenir, hem ayıklardı tek tek..

Düşündümde, Türkiye tam bir pıtırak tarlasına dönmüş.. İçinde dolaştıkça hertarafına batan, yapışan bir pıtırak tarlasına. Nerde yetişiyordu bu pıtıraklar. İşlenmeyen yerde, hızla çoğalan.. Bunlardan öncekilerinde suçu var. Demekki, hepimizin suçu var.. Biraz fazla nadasa bırakmışız bu tarlayı...Nasıl kurtuluruz bu pıtıraklardan? Önce  paçalarımızdakileri tek tek ayıklayacağız, sonrada o toprağı işleyeceğiz.. Yada üstümüzdekileri çıkarıp, ve o tarlayı çifte sürüp bütün dikenleri alaşağı edeceğiz.. Zor bir süreç evet.. Ama başka çıkarı yok.. Yada pıtırak tarlasında yaşayacağız.. 

Birde o pıtırakların arasında, yada taşların veya kayalıkların arasında baş kaldıran güzel çiçekler vardır. Onları görmek ve korumak gerekir.. Etrafındaki pıtırakları kopararak.. Bu çiçeklerin adı, Ermenek'teki Recep amca, ve Ayşe ana, ayazda ölen Ayaz bebek, Van'da Muharrem bebeğin cesedini taşıyan baba, gezideki Ethem, Mehmet, Abdullah, İrfan, Medeni, Ahmet, ve Berkin.. Daha ne çiçekler var, hergün bir yenisini koparılan. Bunlar hafızalarda kalan taze çiçekler.. 

Yaşamak istiyorsak pıtırak gibi değil, sarmaşık gibi olmalıyız.. Beton duvarları bile saran bu sarmaşıklar gibi.. Hoşgörülü, saygılı, sevgili, renkli, espirili, dayanıklı, sabırlı, tutkulu, inançlı. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder