Sayfalar

26 Mayıs 2016 Perşembe

Binnaz Abla..


Insan nasıl olurda hayatında sadece üç, dört gün gördüğü bir insanı bu kadar çok sevebilir? 
Geçen sene yaz tatilinde gittiğimde tanımıştım onu.. Annem'e (kayınvalidem demeyi sevmem) bakıyordu. Annem bakıma muhtaç biri oldu iki yılı aşkın bir süredir. Patates böreğini çok sevdiğimi bilem annem, ben geliyorum diye bir tepsi börek yapmıştı. Yorgun ve tombul bedeninin sol yanı, hamur yoğurmaya, yufkalar açmaya yenik düşüp hastalanmıştı. Ev ve hastane arasında mekik dokumuştum o yıl. Şu an evde çok şükür, ama eski sağlığı yok, ve kendine yetirmiyor. 
Ona yardımcı bir abla gelmişti. Herkes ondan çok iyi bahsediyordu. Annemden bir kaç yaş daha gençti, ama dinçti ve çalışkandı. Sevgi doluydu. Zaten annemde yaşlı değil, bedeni yorgundu.. 

Hazal'ın düğünü vardı geçen yıl ağustosta.. Düğün için 3-4 günlüğüne gitmiştik o kasabaya.. Yine gece 3-4 gibi varmıştık eve. Kiraladığımız arabanın farları pencereye vurunca birer birer yandı odaların ışıkları. Hazal ve Eda koşmuştu ilk önümüze.. Onlar iki katlı evin üst katında oturuyorlardı. Ama sadece üst katta değil, alt kattada odalar bir bir yandı. Biz alt kata annemin yanına girdik. Zaten her gidişimizde oraya gider ve bize ait odamızda kalırız. Severim o odayı. Kuzeyde ve serin olur.. Önce annemle kucaklaştık, sonra hep o bahsi geçen Binnaz abla ile. Sıcak bir kucaklaşmaydı. O'da gıyabımızda bizi tanıyordu. Hepimiz o ilk görüşte sanki biz hep tanışıyormuşuz gibiydik. Sanki Binnaz abla hep o evde yaşamıştı. 

Tıpkı eskiden köye gittiğimde ninemin beni karşıladığı gibiydi. Yada tıpkı daha önce annemin evine gittiğim gibiydi. Gızım, dedi bana.. Eşime, oğlum diyordu.. Bizim çocuklara torunları gibi davranıyordu. O sadece annemin yardımcısı değil, bizim annemiz, çoçukların büyükannesi olmuştu. 

Bir gün oturup hayat hikayesini anlatmıştı bana. Kolay değildi yaşadıkları. Çok genç yaşta eşini kaybetmiş, üç çocukla kalmıştı. Yaşadığı zorlukları anlatmıştı. Örgü ve aşçılık yaparak çocuklarını yetiştirdiğini anlatmıştı. Sevgi dolu çocuklarından bahsetmişti. Aslında onun çalışmaya ihtiyacı yoktu. Bir torununu okutmak için çalıştığını söylüyordu. Çok sevdim Binnaz ablayı. 
Aşçılık deneyimi olduğu için, Hazal'ın düğünündeki bütün yemekler onun elinden çıkmıştı. Elinin dokunduğu yemek lezzetli olan bir kadındı. Biz kınadır, düğündür, kuafördür gezerken, Binnaz abla o düğün evini çekip çevirmişti, hiç kimseyi aç bırakmamıştı.. Hayran kalmıştım Binnaz ablaya. İkide birde kucaklıyordum. Oda sevmişti bizi, yoksa bu yaptıkları zorla yapılır gibi değil, sevgi ile yapılırdı ancak. Bizim çocuklar yaptığı bir çorbayı severek içtiklerinde yetmediği için içine dert etmiş, biz dönmeden aynı çorbayı bolca yapmıştı.. Binnaz abla artık bizim babaannemiz gibi olmuştu. Çok saygılıydık biz ona, çünkü bunu hakediyordu.

Sonra rahatsızlandığı için ayrıldı bizden. Onun için üzülüyordum. Çünkü, çok sevmiştim. Çünkü, çok güzel bir kadındı.. Çünkü, çok güzel bir insandı.. Çünkü, çok güzel abla, teyze, anne, babanne, ananne idi. 

Bugün ölüm haberini aldım. Yıllardır tanıdığım bir yakınımı kaybetmiş gibi üzgünüm. Üç günde tanıdığım Binnaz abla hayatımda büyük izler bıraktı. Ben onun, kadın olarak verdiği mücadeleyi sevdim. İnsanlığını sevdim. Sevecenliğini sevdim. Torunu için çalışmasını ve azmini sevdim.. Anlayışını sevdim.. Yeniden görmeyi çok isterdim.. Olmadı. Şimdi Binnaz abla için sadece güzel dileklerim ve dualarım var.. Huzurla uyumasını, ve varsa eğer cennete gitmesini istiyorum. 
Farkliydi Binnaz abla.. 

2 yorum:

  1. Haberi aldığımda inanamamıştım resmen dedim olamaz Nasıl üzüldüm anlatamam ve hala aklımda..
    Yemek yapar yukarı çıkıp bana seslenirdi ''goooşuuuuu'' .. Canım Binnaz teyzem anlattığın gibi çok iyiydi... Güzel insan ışıklar içinde uyusun🙏🏻

    YanıtlaSil
  2. Başınız sağolsun. Allah rahmet eylesin....

    YanıtlaSil