Sayfalar

2 Mayıs 2016 Pazartesi

İlk Konser Sezen'di.. Son Konser Yine Sezen. Gün (18)

Sezen Aksu, Veda Konseri Zürich, 30.04.2016
18. Katıldığınız ilk konser hangisiydi?

Tamda bu meydan okuma sorusuna bir cevap gibi olacak. İlk gittiğim konser yine ya bir Sezen Aksu yada Grup Yorum konseriydi, tam olarak hatırlamıyorum.. Son gittiğim konseri yazacağım ben. Hangi duygularla gittim, hangi duygularla döndüm, hala hangi duygular içindeyim? Bir bir dökeyim içimi. 

İki ay önce falandı. Sezen Aksu Veda Konserleri Avrupa turu için 30 Nisan 2016 da
olacağını söyledi eşim. İkide bilet ayırtmış. Ama ben gelmem, sen gidersin deyince kiminle gideyim diye düşündüm. Konsere yalnız gidilir mi? Bizim gençler bir Sezen fanatiği değiller, bizim kızlar hep uzakta zaten.  Yalnızda gitmek istendiğim için biletleri iptal etmesini rica ettim eşime. İşte o ara bizim uzaktaki kızlarla bu konuyu anlatınca bana dediler ki; "ne demek gitmiyorsun, hemde VİP bilet.. Hani hep bir Sezen'le tanışma hayalin vardı senin, işte o zaman bu zaman, ne yap et git o konsere dediler" Antonella ile git dediler, Türkiye'nin Madonnası dersin, dediler, beni tekrar gaza getirdiler. Bütün suç onların, evet 😀bak şimdi yazarken suçluyu buldum..  Sonra ben tekrar eşime bilet almasını söyledim. 

Dün, o gün geldi çattı.. Üstelik eşimide ikna ettim. Yağmurlu bir günde güle oynaya gidiyorum. Videolar çekip gönderiyorum bizimkilere. Konser salonuna bir saat önceden vardık. Restoran bölümünde biralarımızı içtik. Ben, olurda Sezen'le bir tanışma fırsatım doğarsa, elim ayağıma, sikim taşağıma dolaşmasın (ne ayıp dimi, ama deyimin ayıbı olmaz) diye bir nevi rahatlama idi. 
Tabiki tanışmak isteyen binlerce insandan sadece biriyim.. Hiç bir özelliğim yok. Sadece  firmamızın bu organizasyona sponsor olduğu için hani belki diyerekten, içten içe yoksa hayallerim gerçek mi olacak diye bileniyorum😀 bi yandan.. 
Konser başladı.. Kırmızı koltukları olan büyük bir tiyatro salonu doldu. İlk sıradayız. Hemen üç metre ötemde belirdi Sezen Aksu. Bir alkış koptu o anda. Gülümse, şarkısı ile başladı. Veda konserlerinin sonuncusu imiş Zürih'te. Bu anlamdada özel. "Ama azar, kudurursam bir yerlere çıkar, söylerim, ağzıma kilit vuracak halleri yok ya" dedi. Ben zaten onun en çok konuşmalarına bayılıyorum. İşte arkadaşlarına bakıyorum, Meral Okay, (rahmetli) Melike Demirağ, Suzan Kardeş, vb. Beni tanısa sever diyorum, içimden😀 Şarkılarının hepsini sevemem mesela. 
Beni tanıyanlar bilir,  hiç ünlüye fanatik derecede hayran değilim. Ergenliğimdede bu böyleydi. Hani bir hayal kurarsın ya.  Bir erişimine mümkün, makul hayaller kurarsın, birde erişimine mümkün olmayan hayaller. Çünkü o hayal hep kalsın istersin. İşte buda öyle bir şeydi benim için. 

Neyse o akşam nefis bir konser yaşadık. Her anını, hareketini gözlemledim.. Şarkılarına eşlik ettim. Ayakta dakikalarca alkışlandı. Adetten olduğu için tekrar geldi sahneye, "salla salla" şarkısını söyleyip gitti. Tam bizde salonu terkedecekken, eşim kulağıma "sen kalıyorsun, seni kulise alacaklar" diye fısıldadı. İşte tam o anda içimde bir şeyler oldu. Neee? diyebildim sadece. Ellerimle yüzümü kapattım, imkanı olmayan bir hayalimin tam yanıbaşında olmak beni çok heyecanlandırdı. Eşim, sevgisini göstermez, bir şey yapar o sevgi bütün zamana yeter. İşte buda öyle bir şeydi. Kendisi gitmek bile istemediği bir konsere, (Sezen'i önce severdi, ama bir dönemden sonra sevmemeye başladı, o hani yetmez ama evet konusu) sırf benim hayalim gerçekleşsin diye gelmiş, üstelik sponsor olmuş, ve organizasyona belirtmiş bunu. Onlarda tamam konser sonrası salonda kalsın, görüştüreceğiz demişler. 45 dakika bekledik. Yolumuz uzun, Zürich'ten  Bern'e döneceğiz.  Ben ve diğer sponsorları aldılar kulise. Oradada bekledik. Benim derdim sadece bir selfi değilki. Zaten bir sürü fotoğraflarını en ön sıradan çekmişim. O fotoğrafın içinde olsam ne, olmasan ne? Benim derdim başka. Gözlerine bakarak bir "merhaba" demekti. Dokunmaktı, sevgi ile kucaklamaktı. Öpmek değil, sarılmaktı sadece.  Ne çok şarkısı duygularıma eşlik etmişti. Bir gece sabaha kadar, " hayat, kadere inat seni baştan yaşayacağım" şarkısını dinlediğimi söylemekti.. 30 yıllık bir hayalime ulaştığımı söylemekti.. Çokta umrundaydım sanki.. Neyse, tam sıra bana geldi,  gittim yanına. Kuliste, beyaz minderlerin üstünde oturuyor. Köstümünü değişmiş. Günlük kıyafet giymiş. Sol elinde bir dıkım siyah ekmek.. Yorgun.. Bir sürü genç zıpır, sırf selfi için yanında. Ee hani sadece sayılı kişi girecektik. Acıdım bi taraftan. Konuşacak mecali yok. Sıra tam bana geldi, bir anda kalktı, kalkarken senteledi.. Şekeri mi düştü, kafa 1500 müydü, yorgun muydu, bilmiyorum. Hepsi birden olabilir.. Ve çok normaldir. O an anlayışla karşıladım.. Çıktım kulisten. Hiç bir şey konuşmadan yağmurlu bir cumartesi gecesi 120 km yol geldik. Hiç oralı değildim önce. Eve geldiğimizde saat 1.30 du. Birer bardak şarap içtik. Sonra düşündükçe bu an'ı burnum sızladı, gözüm yaşardı. Ağlamaktan geberdim. Gözlerim tavuk götü gibi şişti. 

Neydi beni üzen, onu düşündüm. Çünkü ben bir Sezen fanatiği değilim. Hiç kimsenin fanı değilim. Koskoca bir kadın. Şu yaptığıma bak, hiç yakışıyor mu? Neydi beni üzen? 

Eğer biz bu konserden hemen sonra çıkıp gelseydik hiç birşey olmayacaktı. Sanırım beni en çok üzen şeylerden en önemlisi, eşimin benim hayallerime ulaşmam için, istemediği halde  bir şeyi benim için yapma çabasıydı. Evet, bu zoruma gidiyor daha çok. Yoksa Sezen meslektaşım mı, okul arkadaşım mı? Beni tanımıyor bile. Tamda sıra bana gelmişken, kalkıp gitmesi çok koydu bana. İşte tam kırılma noktam burası. Bu an'ı düşündükçe kötü oluyorum. Yaramın kanadığı yer burası. Hani kırık bir camın veya bir yaraya parmakla üstünden geçersin, ve parmağına dokunur ya o kırık, benimde yüreğime dokunuyor bu olay. Bu sabah kahvaltıda bizim gençler, Nasıl geçti konser? Diye sordular. İyiydi, dedim. Sonra lokmalar boğazıma dizildi anlatırken, yine burnum acıdı, ağzım yüzüm kaymaya başladı. Keşke sormasaydım dedi, Taylan. Sonra Serpil'le konuştum. Yine aynı burun sızısı. Daha sonra Nanocan'la yazıştık biraz. Her ikiside saçmalama, deli misin nesin, gibi şeyler yazdılar. Evet, ben bu salak halime acıdım. En kötü şeylerden biride budur, kendi haline acıma duygusu. Karşındakini yüceltme, kendini küçültme duygusu. Bu arada Sezen'e kırgın değilim. Kimseye kırgın değilim. Kendime kırgınım.. Eşimin çabasının boşa çıkmasına kırgınım. Hayalimin suya düşmesine kırgınım.. Yoksa üzülecek o kadar çok şey var ki hayatta. Veya sevinecek çok daha başka şeyler. Örneğin Taylan. Gelecek yıl yan bölüm için "Sportwissenschaften" okuyacak. Onun sınavları vardı dün ve önceki gün. Beklenilenin üzerinde bir performans sergilemesi beni mutlu etmişken, hayal ürünü bir şeyin ters gitmesine üzülmem beni üzdü. Salaklığım üzdü beni daha çok. En azından böyle derin yaşanmış ve unutamayacağım bir an'ım oldu Sezen'e dair.. Sezen'in veda konserine dair. Kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı, bitsin artık bu hasret buluşalım gayrı, diyecektim ki, kalktı gitti minik serçe.. Hakkaten minicik bir serçe gibi Sezen. 


Sanata ve kültürü desteklyen Detay Suisse sirketinin ödülü..
 Sezen Aksu bizi görmedi, o baska:)

Benim objektifimden Sezen.. Zürich 30.04.2016

Veda konserinden.. 30.04.2016 Zürich

4 yorum:

  1. İnsanız sonuçta değil mi? Sen de öylesin ve bunu da çok iyi biliyorsun.
    Ben de zaman zaman akmasını engelleyemediğim göz yaşlarıma sinir olurum. Üzülmemen gerektiğini bilirsin ama engelleyemezsin bir türlü. Okurken ne hissettiğini çok iyi anladım. Benim de burnum sızladı.
    Yine de elbette üzülme diyeceğim sana :)
    Çok öpüyorum seni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seninde mi burnun acidi? hemde uzaklardan sadece okuyarak! Bizzat bunlari yasadigim icin ben öliiim o zaman :)) yok yok üzülmüyorum artik.. bitti, gecti, gitti.. Hayat normale döndü.. Bence Sezen otursun aglasin, beni iskaladigi icin.. hihihii...

      Sil
  2. Yazdigin.yazilar.cok icten.ve insana.oku.beni.oku beni.diyor.Yazma.bicimini.cok sevdim.severek.de okuyorum.Yasadiklarini en uc noktasina kadar icten yasiyor.ve yasatiyorsun.Sen de inanilmaz güclü.duygu yogunlugu.var.herkese
    nasip olmaz.Onun icin esinin.yaptigi.sürprizden.tut Sezen.in sarsilmasina kadar hemen.her sey seni derinden.etkiliyor.Cok ince.insan.düsüncesine sahipsin ve tüm benliğini.o düsüncellerin.yönlendiriyor.Acikca sen nesli.tükenmeye yüz tutmus.bir ani temsil.ediyorsun.su an cepten.yaziyorum.ve hatalar.yapiyorum.Affet.ve sevgilerimi.selamlarimi.kabul.et. İsrail. C.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. A benim teknolocik özürlü örtmenim :) pek severim teknolojik özürlü olanlari, daha bir samimi gelirler bana:) cok tesekkürler bu samimi cok noktali cümlelerin icin :))

      Sil