Sayfalar

28 Mart 2018 Çarşamba

Seviyorum....

Bi kaç blog arkadaşımda gördüm. “Seni sen yapan sevdiğin şeyler” diye listelemişler. Birbirini tanımak adına fena değil aslında. Gaza geldim yapıverdim. 

💜 Doğduğum yere yani Mudurnu’ya gitmeyi çok seviyorum..

💜 deniz tatili olarak sürekli Selimiye ve Datça yarım adasına gitmeyi çok seviyorum. 5 yıldır aynı yere gider mi insan? Gidiyorum..

💜 hala mektup ve kartpostal göndermeyi seviyorum..

💜 Sıcak yada kızarmış ekmek kokusuna bayılıyorum, hele hele üzerine bolca tere yağı sürünce o yağ eriyor ya, bende yerken eriyorum..

💜 yazları evlerden yayılan biber kızartması kokusu, yada biber dolması kokusunu seviyorum.. 

💜 kışın portakal  ve mandalina 🍊 kabuklarını koklamayı seviyorum. 

💜 iğde yemeyi çok seviyorum.. yaş ceviz ve yaş fındık severim 

💜 bahçe, bostan sulamayı çok severim.. akan suda dalından koparıp yıkadığım minik salatalığın ağzımda bıraktığı o buruk tadı seviyorum.

💜 hiç olmadık bi yerde, mesela taşların arasından fışkırarak yaşama meydan okuyan çiçekleri seviyorum.

💜 sabırlı, anlayışlı ve can kulağı ile dinlemesini bilen  insanları seviyorum. Arkadaşlığı çok seviyorum.

💜 kedim Miri’yı çok seviyorum. Böyle oyuncak bebek yada oyuncak bir kedi gibi, tek farkı canlı olması.

💜 gece olsa yatmasam, sabah olsa kalkmasam bi halim var, burada gece olsa yatmasa mı seviyorum da, sabah olsa kalkmasam halimi pek sevdiğim söylenemez..

💜 her gece Ayça’ya mail yazmayı, ertesi gün ondan gelen maili okumayı çok seviyorum.

💜 Perşembe kadınları olarak her perşembe buluşmalarımızı ve o üç saatte dünyayı unutmayı  çok seviyorum.

💜 akşamları kırmızı şarap içmeyi, gündüz ise bir kadeh buz gibi ve buğusu kadehin üzerinde kayan damlacıkları olan pembe yada beyaz şarap içmeyi seviyorum..

💜 Yaşlı insanlarla sohbeti ve onların yaşam hikayelerini dinlemeyi çok seviyorum.

💜 yazmayı seviyorum. O yüzden Blog yazmayı ve bi çok blog yazan blogdaşlarımı okumayı seviyorum. Her ne kadar her okuduğuma yorum yapamasamda. Gönül koymayın nolur.  çünkü ben gönül koymuyorum. Yazmayı ve sağalmayı seviyorum ben.

💜 sinema keyfi bambaşka tabi de, ama evde koltuğa uzanarak, lambaları kısıp, şarap içerek film izlemeyi daha çok seviyorum..🙈 patlak Mısır’ın tencerede pıt pıt patlayışını, tencerenin kapağını yukarı kaldırılışını izlerken acayip duygular yaşıyorum 😀

💜 keyifli anları yaşamayı seviyorum açıkçası. Ve bunları yaratmak hoşuma gidiyor..

💜 haaaaa, bak fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Çektiğim fotoğrafları kartpostallaştırmayı seviyorum. 

💜 sabah güneşinin odama vurmasını seviyorum.  Bir evin duvarına vuran ağaç yapraklarının gölgesini çok severim. Birde rüzgarda şıkır şıkır ses çıkaran kavak yaprakları sesi bana huzur verir. 

💜 akan pınarları, dereleri, nehirleri, severim. Denizin kıyıya sakin sakin vuran sesi severim. 

💜 inek ve davar çan seslerinin ahenkini severim. 

💜 Naftalin kokusunu severim..

💜 radyo tiyatrosu dinleyerek ormanda yürüyüşlerimi seviyorum.. (en az 10 bin adım)

💜gündüz THM , akşam TSM müziği dinlemeyi seviyorum. Gitar, kanun ve klarnet sesini severim. 

💜 Türkiye’de sabah ezanı dinlemeyi severim. O hüznü severim. 

💜 Türkiye’de Türk kahvesi içmeyi sonrada fal baktırmayı severim💜

💜 İstanbul’da yılda bir iki kez olsada Nevizadede arkadaşlarımla rakı içip, sokak çalgıcılarına eşlik edip şarkı söylemeyi severim.

💜 Beşiktaş’ı ve Çarşı’yı severim..

💜Yaşadığım şehri seviyorum..

💜 mor, bordo ve siyah renkleri severim. 

💜 bordo oje, kırmızı ruj 💄 severim.

💜 Biraz özel olacak belki ama Mini kullanmayı seviyorum 🙈 bütün araba markaları bi yana, (ferari, Jaguar, Porsche vs. herneyse artık) Mini başka bi yana.

Böyle işte.. vardır elbet daha bir sürü şeyler ve şu an aklıma gelmeyenler. 

📌 ailemi, çocuklarımı, kardeşlerimi sevdiğimi buraya katmadım. Bunlar zaten herkeste ve var olan şeyler. Ve olmazsa olamazlar.
Birde bunun aksini yazmak lazım, yani sevmediğimiz şeyleri. Gerçi sevmediğimiz o kadar çok şey var ki; bence güzel şeyleri hatırlayıp yaşama sevincimizi tazeleyelim, hazır baharda geliyorken. 💜Ha bu arada her mevsimi ayrı ayrı çok severim. Doğayı çok severim, ona zarar verenleri ellerimle boğabilirim de;  bana gerek kalmıyor doğa zaten intikamını alıyor. 

10 yorum:

  1. Ben de hâlâ mektup, kartpostal göndermeyi severim. Yurtdışına gittiğimde kendime göndermeyi de severim :D

    Ekmek kızartmaya gidiyorum şimdi :)

    YanıtlaSil
  2. Kızarmış biber kokusunu da, kendisini de (az sarımsaklı yoğurtlu)çok severim, inek, koyunlardaki çan sesi, yaşadığın yerdeki dağlar, tepeler, çam ağaçlarını, gökyüzünü de dikkate alınca Heidi gibi geldi bana:)ne hoş....keyifle okudum.:)

    YanıtlaSil
  3. Kızarmış ekmek kokusunu ben de çok severim ya. Bir de taza ekmek kokusunu... Ya ben ekmek yemeyi de çok seviyorum. Bıraksalar ekmek peynirle geçiririm ömrümü. Bir de zeytinle. Acıktım mı ne ekmek ekmek derken. Sen hatırlatınca kendi yazıma trenleri bir de Kirchenfeld Köprüsünü de ekledim. Ben nasıl unuttum ya diyeceğim ama sen nasıl hatırladın ya demek daha güzel geliyor kulağıma.
    Öperim seni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, gördüm eklemişsin o unuttuklarını😀. Nasıl hatırlamam, Özlem denince ilk aklıma gelenler Paris, sonra tren 🚂 yolculukları, ve bizi bir araya getiren Kirchenfeld köprüsü 😘

      Sil
  4. ne güzel seviyorsunuz.Sevgi bulaşıcıdır sevginizi insanlığa bulaştırmanız dileğiyle

    YanıtlaSil
  5. Bence de sevdiğimiz şeyleri hatırlayıp pozitifleşelim, sevmediklerimizi unutalım gitsin....

    Bu mimi yazması da okuması da ayrı bir keyif oldu...
    Sevdiklerimizin çoğalması dileğiyle ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakkaten öyle oldu. Şunuda seviyorum, bunuda seviyorum derken hatırladık bi çok şeyi. Hayat yaşamaya değer.. 💜

      Sil