Sayfalar

13 Haziran 2022 Pazartesi

Kapadokya

Eveeet, iki günlük Urfa gezimizi de arkamızda bırakarak on saatlik otobüs yolculuğuyla gece saat 10 gibi Nevşehire geliyoruz. Göremeye çok yakin olduğu icin taksi tutuyoruz. Otelimiz Zara Cave Hotel. Yine tarihi ve otantik peri bacalarına entegre olmuş kocaman terasları olan güzel hotel. Sabah balonları izlemek icin de ideal bir yer. Otelimize yerleşir yerleşmez atıyoruz kendimizi dışarıya. Bir kaç gündür hava durumu nedeniyle uçamayan balonlar yarin uçacak haberini alıyoruz ve bir balon turu organize etmek istiyoruz. Ben aslında korkarım böyle şeylerden ama grupla hareket ettiğimiz için galiba o "sürü psikolojisi" denilen şeye kapılıyorum. Hemen o akşam bir balon turu organize ediyoruz. Bir gün önceden kimlik bilgilerimiz alınıyor, kaydoluyoruz ve ödemeyi yapıyoruz. Prosedür böyle. Büyük sepetli balonlar 30 kişilik, biz küçük sepetli balon seçiyoruz. Fiyatlar 160 ila 210 Euro aralığında. Bana pahalı geliyor ama yanımdakiler uygun hatta ucuz bile buluyorlar. Neyse, bi dahamı gelcez dünyaya diyerek atlıyorum ben de bu maceraya. 


Sabah 4.25 de otelimizden alınıyoruz. Bizimle birlikte uçuş yapacak olan Ispanyol bir aile daha var. Onlara bakıyorum sanki Sibiryadayız. Kalın kalın giyinmişler, atkılar, bereler, eldivenler. Bizde sıkı giyindik ama onların yanında yazlıkçılar gibi kalıyoruz. Servis şoförü hepimizin eline bir küçük bir çanta sıkıştırıyor. Içinde kahvaltılıklar var. Işte bir kruvasan, bir elma, bir vişne suyu. Böylece balonların uçuş alanına gidiyoruz. Balonlar yerde kimi şişiriliyor, kimi daha yeni seriliyor, tüpler değişiyor, böyle hummalı bir çalışma var. Onları izliyoruz. Bizim balon da sonunda şişiyor ve sepetin içine giriyoruz. Sepetin içinde sağlı sollu ikişer bölme var. her bölüme 4 kisi biniyor, taplam 16 kisiyiz. Ortada ise kaptan bulunuyor. Onun alanı görece büyük ama o kadar araç gereç, alet edevatı var ki, ve işine öyle hakim ki, en ufak endişe duymuyorum. Sadece şaşkınlığımı gizleyemiyorum. 

Sonunda balonumuz havalanıyor. Yerden yavaş yavaş uzaklaşıyoruz. Bazen peri bacalarına dokuncak kadar yakın, bazen bulutların üzerinden uçuyoruz. 7 bin fite kadar çıkıyoruz, iste o zaman çok soğuk oluyor. Ve aşağıya bakarken biraz tedirgin oluyorum. Günesin doğuşunu göklerde izleyemiyoruz çünkü kapalı bir hava var. Ispanyol ailenin en büyük bireyi, muhtemelen büyük annenin doğum günü ve ailesi tarafından kutlanıyor. Göklerde onun icin iyiki doğdun şarkısını söylüyoruz hep birlikte. Deneyimli pilotumuz Sezer Akasoy balon ateşi ile şovlar yapıyor. Böylece bir buçuk saat göklerde uçuyoruz. Bazen balonlar birbirine değiyor, buna balon öpüşmesi diyorlar. 

Balonlar basladığı noktaya inmiyor, daha dogrusu nereye ineceklerini onlarda bilemiyor. Rüzgar ne derse o. Bizi getiren servis arabası aşağıdan balonu takip ediyor, nereye inersek oraya geliyor. Inişe geçtiğimizde pilotumuz bize almamız gereken pozisyonu söylüyor, ve herkes olduğu yere çöküyor, böylece yumuşak bir iniş gerçekleşiyor. Hemen oraya bir masa kuruluyor, pilotumuz bir şampanya patlatıyor. Masanın üzerinde dizilmiş bardaklarla bizlere ikram ediliyor. Sabah 07.00 gibi bitiyor bu aksiyon. Servisle tekrar otellerimize bırakılıyoruz. Muhteşem bir deneyim, iyiki yaptım, diyorum.

Toplam üç gün kalıyoruz Kapadokyada. Göreme, Ürgüp, Üçhisar, Avanosta görülecek yerleri almanca konuşan bir rehber ile geziyoruz. Rehberimizin harika almancası ve bilgisi ile bizden tam not alıyor. Güvercinlik vadisi, Soğanlı vadisi, Paşabağ rahipler vadisi tam bir görsel şölen sunuyor. Ihlara vadisine zamanımız kalmıyor, daha önce gittiğim icin çok üzülmüyorum. 

Yemeye içmeye gelirsek, oralara özgü testi kebabını nedense pek sevemedim. Fakat çok güzel şarapları var. Özellike Kocabag Leo's şaraplarının sadece benim degil, Isviçreli arkadaşlarımında tadı damaklarında kalıyor.  

Kapadokya dünyada tek olması nedeniyle çok özel ve çok güzel bir yer. Bu güzel yeri de ardımızda bırakarak yolculuğumuzun bi sonraki noktası olan Pamukkaleye doğru yol alıyoruz. 

Balonumuz şişiriliyor

Ve göklere yükseliyoruz...

Güvercinlik Vadisi

Üç güzeller

Paşabağ peri bacaları

Soğanlı Vadisi

Bunu pek peri bacasına benzetemedim:)

10 yorum:

  1. Çok güzel:) iyi gezmeler tatlım. Yalnız fiyat hakikaten çok pahalıymış, google'a 160 Euro kaç TL yazdım oradan :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Müjde Abla, gezimizi Mayıs ayında yapmıştık, yazıları şimdiye kaldı. Döviz kurlarına hiç girmeyelim, çıkamayız işin içinden:)

      Sil
  2. Harika bir bölge Kapadokya, tekrar gitmek isterim. ama hayatta kimse beni o balonlara bindiremez :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, gerçekten apayrı bir bölge. Ne kadar güzel yerler var ülkemizde.
      Balonlara içten içe binesim varmış demek ki:))

      Sil
  3. Mardin, Urfa, Kapadokya... Hepsini bir anda okudum. Ne iyi yapmışsınız. Nice keyifli gezileriniz olsun!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkür ederim sevgili Sezer:) Harika bir gezi oldu evet.

      Sil
  4. Merhabalar.
    Göreme gezinizle ilgili izlenimlerinizi okudum. Gerçekten o yöre bu doğasıyla birlikte çok harika ve gerçekten görülesi, gezilesi ve incelenesi bir yer. Ben de buraya yakın bir ilden olduğum için birkaç kez gezme fırsatı yakaladım. Ama o zamanlar balon olayı yoktu. Balonlar daha sonra hizmete sunuldu.
    Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Recep bey. Yorumunuz icin tesekkür ederim.

    YanıtlaSil
  6. Güzel anlatım, güzel fotoğraflar...

    YanıtlaSil