Sayfalar

14 Eylül 2013 Cumartesi

Bisiklet!

Bisiklet deyip geçmemek lazımmış.. Orda kalmak lazımmış.. Küçükken bizim köyde bisiklete binen ilk kız olmama rağmen sonraki yıllarda bisiklete binememekte çok komik.. Bisiklete biniyorum, sürüyorumda ama kendimden emin süremiyorum.. o bi korku var onu atamıyorum bir türlü.. Önüme birşey çıktığında ne kadar ondan  uzaklaşmaya çalışsamda sanki üstüne üstüne gidiyor direksiyon. İnmek  ve binmekte sorun oluyor.. Düz ve boş bir yolda sürerim ancak:)) 
Ben şöyle pembe vaya beyaz bir bisikletim olsun, arkada piknik sepeti, içinde soğuk pembe şarap, direksiyonun hemen önünde çiçek sepeti uçsuz bucaksız çiçekli tarlalardan güzel yollardan, başımda papatyadan bir taç, saçlarım uçuşa uçuşa süreyim.. Budur benim bisiklet sürme anlayışım:)) 

Gel görki öyle değilmiş.. Bisiklet hakkında ne çok şey öğrendim bugün.. 

Oğullarımdan biri haftaya 1 haftalık okul gezisine Tessin'e gidiyor.. Geziler sadece yiyelim, içelim, gezelim li olmuyor.. Bunların yanı sıra mutlaka bir tema oluyor.. Tarih dersi ile ilgilenenler Berlin'e, coğrafya ile ilgili olanlar önce Berlin'e oradan Fransa'ya gidecekler... 
Taylan sporla ilgili temayı seçtiği için Tessin'de bir spor kampına gidiyor.. 

Götürüleceklerin arasında rollerblades dışında birde bisiklet götürmeleri gerekiyormuş. Bugüne kadar herbirinin 3 er tane, yani toplamda 6 bisiklet çaldırdığımız için iki yıldır bisikletsizlerdi..  Gerçi bisikletleri olsada pek bir işe yaramayacaktı, çünkü bisikletlerinde çeşitleri varmış. Dağ bisikleti, yarış bisikleti, şehir bisikleti vs. gibi.. Bize yarış bisikleti gerekliymiş. Okulun verdiği bir adrese bisiklet kiralamaya gidiyoruz.. Güzel köy yollarından, kuş uçan fakat kervan geçmeyen bir dağın başında bir bisiklet cennetine varıyoruz.. Yarış bisikleti kiralamak istediğimizi söylüyoruz.. Kişiye özel bisiklet veriyor. Sürücünün boyu, kilosu ve hangi ayakkabı ile süreceğini soruyor. Ona göre pedal takiyor.. Yarım saat içinde bisiklet Taylana göre ayarlanıyor. Yarış bisikletlerinin bir özelliğide çok hafif olması.. İki parmağınla yukarı kaldırabiliyorsun. Araba fiyatına bisikletler gördüm.. 2'000 ile 20'000 Franklık bisikletler... Daha pahalılarıda var dedi Taylan.. Bizim ki 6000 fr. Ama biz kiraladığımız için sadece 300 fr. Buna kask ve kilit dahil.. 
Bu kadar değerli bisikletleri kiralarken kimlik sormamaları dikkatimi çekiyor.. Sadece bir form dolduruyorsun.. İsim, soyisim, adres ve tel numarası.. Seviyorum insanların dürüst olmalarını ve birbirlerine güvenmesini.. 

Sonra, onca yolu Taylan bisikletle gelmesi gerekiyor.. Ben araba ile, o bisikletle neredeyse birlikte gidiyoruz.. Taylan uçuyor adeta.. Yarış bisikletinin farkını keşfediyoruz:)

Taylana uygun bisiklet araniyor..

bisikletimizi aldik, yollara vurduk..

virajlarda ona yetismek ne mümkün...

Yokusta bile benden hizli..

1 yorum:

  1. Ölmeden evvel yapılacaklar listeme bende bu keyfi eklemeliyim. Taylan'ı görünce imrendim resmen :).
    Ben de öğrendim ama o tedirginliği atamadığım için hala kullanmaktan çekiniyorum.
    Almanya'da (hele de Almanya da böyle kullanırsan zaten geçmiş olsun:))her türlü engelde inip, bisikletimi önce engelden atlatıp, kaldırım vs, ki kaldırım da yoktur :), sonra tekrar binip düz yoluma devam edebilme aşamasına gelebilmiş bir kullanıcıyım. Hi hi...

    YanıtlaSil