Sayfalar

2 Şubat 2013 Cumartesi

Bir garip cuma..

Bir acayip gündü bugün.. Hem güzel, hem heyecanlı, hem gerilimli, hem dingin.. Hani dört mevsim bir arada yaşanır ya, aynen öyle oldu.. Geçen yıl Mart ayında bizim bir İtalya Milano gezimiz vardı Serpille birlikte, oraya giderken yaşamıştık bir günde 4 mevsimi.. Şimdi aklıma geldi.. O günün yazısıda kayıtlıdır geçen seneden, bi ara onuda bloğuma ekleyimde blog arşivimde bulunsun:) güzel bir gündü çünkü:))
Neyse gelelim bu güne.. Cumaydı bu gün.. Haftanın son günü.. Pek severim. İş ve evi ayrı tutar, birbirine karıştırmayız hiç.. İş işte kalır, özel yaşam özelde.. Almanların bir atasözü veya bir deyimi vardır; "Arbeit ist arbeit, Schnaps ist Schnaps"
Bugün cuma. Özel yaşama girmiş durumdayız.. Bu gün bir kırtasiyeye uğradım. Amacım, hafta sonu uğraşabileceğim araç gereç temin etmekti.. Sevgili Boş defter bloğunun sahibi bir ayraçlaşma etkınliği başlatması beni bu uğraşa yöneltti. İyide yaptı.. Kitapçılarda ve kırtasiyede özel ayraçlar aradım.. Hiç birini beğenmedim. Dedim ben kendim neden yapmıyorumki? Karton ardım, orada ölçtüm, biçtim, kestim.. Şimdi onları kafama göre işleyip, desenleyeceğim.. Böylece bana özel ve tek olacakları için değerli olacaklar.. Bu bana bir heyecan kattı bugün..

Sonra eve geldim.. Oğlum Deniz, hafta içi bir ara bana dediki, anne kız arkadaşımı cuma getirebilirmiyim? Önce hayır dedim.. Sonra neden dedi? Evet neden hayır diyorum, cevaplayamadım. Hani hep mantıklı cevaplar verecektik? Elbette aklımdan geçenleri ona söyleyemezdim.. Çok erken falan.. Onun dünyasına ineyim dedim, tamam getir..
Akşam saatleri, bir taraftan yemek yapmaya çalışıyorum, diğer taraftan yaptığım alışverişi yerleştiriyorum, bir taraftan Deniz bana yardım ediyor, evi süpürge makinasına tutuyor, odasını temizliyor, bir kız arkadaş nelere kadir, diyorum. Ben söyleyince o oda hiç bu kadar güzel toplanmaz?:)) bir kez daha anlıyorumki, bir kadın erkeği derleyip topluyor.. Güzel tecrübeler ediniyor, ediniyorum..
Tam o evi süpürürken diğer oğlum odasından bir hışımla çıkıyor.. İnternet kesilmiş.. Sonra bakıyoruz, tv de yok, telefon yok, Wi-fi yok, o duvarda olan bütün elektronik aletler kararmış. Ama evde elektrik var.. Ne olduysa Deniz evi süpürge makinasına tuttuğu an oldu. Oğlumun elektriği fazla geldi galiba, prizleri yaktı. Akşam bir film var max ta. "Ay büyürken uyuyamam" Ayça ile sözleşmişiz, senkron izliycez, o Türkiye'de ben burada.. Ve yorumlar yapacağiz.. Ama tv yok.
Taylan arkadaşının doğum gününe gidecek, birşeyler yemek için acele eder, bir taraftan Deniz'in kız arkadaşı gelecek, bi taraftan evdeki elektrik sorunu.. Sakin olmaya çalışıyorum.. Hemen babamızı aradık.. Gelirken uzatmalı kablo getirmesini istedik. O sorun çözüldü.. Taylanda bir şeyler atıştırıp gitti.. Kaldık Denizle başbaşa.. Baktı ben sakinleştim, oda çıktı kız arkadaşını getirmeye.. Bende bir pembe alayım, rahatlayım dedim.. Gitti gelmez.. Ben ikinci pembeyide aldım.. Gayet rahatım:) nihayet kapı zili çaldı.. Açtım ilk giriş kapısını otomatikten.. Bekliyorum.. Normalde bir kat yukarı çıkmak 30 saniyeyi geçmez.. Hadi 1 dakika diyelim.. Bilemedin 2 dakikayi kesinlikle geçmez.. Ee hadi 3 olsun.. Yok gelmiyorlar.. Gelemiyorlar.. Bende kapıyı açıp aşağı inmiyorum.. Ağırdan alıyorum.. Kendi kendilerine hesaplaşıp tecrübe edinsinler istiyorum.. Çok genç ve tecrübesizliğin verdiği utangaçlığını yaşıyorlar.. Bu aslında güzel bir şey.. Masum utangaçlıklar güzeldir..
Neyse aradan tam 10 dakika geçti, nihayet yukarıdaki kapı zili çaldı.. Açtım kapıyı, halloo dedim, baya uzun sürdü yukarı çıkmanız? Baktım kız utanıyor.. Dedim bu durumu bende senin gibi ilk kez yaşıyorum, ikimizde aynıyız.. Kız bir gevşedi.. Girdi, kendini tanıttı.. Salona geçtik.. Toplam 5 dakika görüştük.. Kimdir, nedir nerden gelip, nereye gittiğini, ne yaptığını, öğrendiğim gibi, genel davranışını hemencecik kavradım:)) güzel kız.. Dişleri ve gülüşü güzel.. Sorulan sorulara cevap veren.. İlk izlenimim güzel.. Saygısız ve asosyal bir duruşu yok.. Ama çok gençler.. Yaşayarak tecrübe edinecekler.. Sonu olur yada olmaz.. Yarım saat sonrada gitti zaten.. Hiçte büyüttüğüm kadar olmadı yani.. Yaşayarak ne çok şey öğreniyoruz..

Akşam baba imdadımıza yetişti, bütün elektronik aletlerde oldu.. Filmi izledik.. Bir Şerif Gören filmi.. "Ay büyürken uyuyamam" film genel olarak güzeldi. Ama sonu bana çok basit geldi.

Ben şimdi kitap ayraçlarımı kafama göre dizayn etmeye başlayım.. Ve yakın bir zamanda postaya vereyim..

Boş Defter blog sahibinin başlattığı bu etkinlik eşleşmesine göre ben kura çekilişine göre kendisiyle eşleşmişim. Sevindim.. Ortak noktamız, ikiz annesi oluşumuz, ve blogdaş oluşumuz..
Ama ben bir çok ayraç yapacağım. İsteyen, ve yorum bırakan herkese özel göndereceğim bu ayraçlardan..

Ayrıca siteme üye olan hüznün tadı ve macera kitabım blog sahiplerinede sürpriz:) onların haberi yok ama..

Güzel bir cumaydı..

ayraclasma etkinligi calismalarim..

5 yorum:

  1. Böyle becerileriniz olması çok şahane....tabi bende beceri olsa bile ikizlerim henüz bebek sayıldığından bana değerli gelen her şeyi ya yiyiyorlar, ya yırtıyorlar ya da çöpe atıyorlar :))

    Bu arada ben sizin ayraçlarınızı postaya verdim. Bir aksilik olmazsa bu hafta elinize ulaşır diye düşünüyorum.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, merakla bekleyeceğim. Benim birazcık daha zamana ihtiyacım var, ama gelecekler:)
      Güzel fikirdi bu etkinlik..

      Sil
  2. Ay!Çok sevindim. Kimbilir ne güzeldir o ayraç. Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük sürprizler, bazen büyük mutluluklar yaratabilir düşüncesiyle çıktım yola:))

      Sil
  3. Merakla bekliyorum; anlaşılan şanslı günümdeyim:) yapıp!

    YanıtlaSil