Sayfalar

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Yine sensizdi...


Bu senede köy sensizdi nine...
Ne zaman o eve girsem seni arar gözlerim.. Kokun o eve sinmiştir.. Kokunu hissederimde, görememek derinden sarsar beni... Senden sonra ne zaman gittiysem bunu hep hissettim ben.. Sen oradayken sanki bende oraya ait, sana ait hissederdim.. El ayak çekilince diğerlerini çekiştirirdik:)) korurdun kollardın.. Gecenin bir yarısı, koynundan çıkardığın anahtarla, naftalin kokulu sandıkları açardın.. Biri annemin sandığı, digeri senin sandığındı.. Bunlar sizin derdin.. Sahip çıkın derdin.. Bizde, kalsın onlar burada derdik.. Buna çok kızardın, ne zamana kadar kalacak, yakında kaşa çıkacam (mezarlık) derdin.. 
Sen Kaşa çıktığından beri, hiç bir sey eskisi gibi değil nine.. Artık naftalin kokulu sandıklar açılmıyor.. Saray helvasi kutusundaki resimler bile eksik.. Ahşap dikiş kutuna bakmadım bile.. Ama dikiş yüzzüğünü almıştım geçen yıl.. Seninki kadar güzel olmasada artık benim dikiş kutumda o yüzzük..

Ama bu sene ilk kez senden sonra karatabanda ( neden karataban, aslında karatavan olmalıymış) senin dokuma tezgahının olduğu yere çıktık..  O tezgahın önünde hayal ettim seni.. Başörtünün iki ucu biri bir kulağının üzerinde, digeri öbür kulağının.. Döşün açık.. Sıcaktan olsa gerek.. Ayakların tezgahın altındaki iki pedalin üzerinde.. Elinde mekik, bir sağa atıp çekersin tezgahı, bir sola.. Bu arada ayaklarda bir biri kalkar yukari, bir diğeri.. Bütün tezgah ve sen ahenk içinde çalışırdınız.. Sesi bile kulaklarımda..  İşte ben bu sene karatabana çıktığımda, o eski, örümcek ağı tutmuş, tozlanmış kırık dökük tezgahta seni gördüm nine... 
Birde senin o ip sardığın çıkrığı.. Ama çıkrık sapasağlam duruyor.. 

dokuma tezgahi
CIKRIK
Tanıyanlar zaten seni hep güzel anlatırda, tanımadığım insanlar seni anlatırken nasil gururlanıyorum... Çok zarif, çok kibar, aynı zamanda otoriter bir hanımdı, diyorlar.. Ha birde çok temizdi diyorlar.. Yaptığı her iş kendini gösterirdi, diyorlar.. 

Neden erken gittin demiyeceğim.. Torununu torunu görmüş bir kadınsın.. Ama daha dinçtin, sağlıklıydın, annemden öncede sonrada sen hep sahip çıkmıştın bize.. Neden erken gittin diyesim geliyor bazen.. Ben hep köye gittigimde sensiz yarım hissediyorum kendimi.. 

Senden sonra tek zor olmayan şey ne biliyormusun?? Ayrılık vakti geldiğinde seninle kucaklaşmaya doyamaz, senden kopmak ölüm gibi gelirdi.. Şimdi o kadar zırlamıyor ve zorlanmıyorum.. 

Her köye gittiğimde seni daha fazla arıyor ve özlüyorum...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder