Dün dünya başıma çökmüş, bende altında kaldım sandım..
Bugünse olaylara tersinden baktım.. Artık dünya benim ayaklarımın altında idi.. Aslinda dünya her zaman ayaklarımızın altında değilmidir? Çaresiz hissedildiginde ağır geliyor insana dünya, ve tersine dönüyor sanki.. Ama her çaresizliğin mutlaka bir çözümü oluyor. Aslolan doğru çözümü bulabilmek... O arayış yoruyor bizi.. Bulamamak.. Aynı mantıkla, aynı şeyi yaparsan olmuyor.. En az bir şey değişmeli.. Ya aynı mantıkla ayrı bir sey, ya ayrı mantıkla aynı şey, yada ayrı mantık, ayrı sey.. Yani yolunda gitmeyen bir sey oldugunda, mutlaka bir seyin değişmesi gerek..
Gücsüz bir sekilde sırtındaki yükle yokuşa gitmek yorucudur. Çökersin.. Ya güçlenmek gerek, ya yükü azaltmak...
Yağsız çark zor döner.. Bağırır. Çarkın dişi kırılabilir.. Makenizma iflas eder.. Ya yaglamak gerek, ya makenizmayi değiştirmek...
Keskin bıçakla kesilmeyen herşey parçalanır.. Ya, bilemek gerek, ya keskin bıçak almak gerek..
Bunun gibi örnekler çoktur.. İşin aslı hiçbir şeyi daha fazla zorlaştırmadan, daha farklı yollardan hedefe ulaşmak, ve yaşamak gerek..
Hele ölüm gerçeğinin var olduğu bir dünyada, neyin ne kadar önemi varki?
Böyle bir şey tersten bakmak...!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder