Sayfalar

12 Haziran 2012 Salı

Zürich'ten Almanya'ya yol gider....


Hafta içi kararlaştırdık.. Cumartesi Zürich havaalanına çok yakın ama Almanya'da bulunan bir aliye ziyarete gidecektik.. İşin aslı isteksizdim.. Haftalardır erteledigim için bu hafta artık neden bulamadım.. Gitmeye kendimi iyice ikna ettim.. 

Cumartesi erkenden yıkandı ve asıldı çamaşırlar.. Evde temizlendi bir parça.. Öğlen bir telefon.. Acı acı çalıyor.. Serenad kitabında okumuştum, "telefon hiç acı acı çalmaz, o hep aynı çalar.." diyordu.. Çok dogru, Telefon konuşmasından sonra belli olur acımı tatlı çaldığı.. Arayan kocamdı.. "Kaza yaptım, hastanedeyim, ama bir şeyim yok, iyiyim birazdan gelirim.. " neeee.! Bu hiç hesapta yoktu.. Adı üstünde kaza yani.. Omzunda hafif bir ağrı dışında birşeyinin olmadıgını öğrenince rahatladım.. Cana gelecegine mala gelsin deyip atlattık ilk şoku.. Malada epey bi gelmişti hani, kullanılamayacak hale kadar.. 
İkinci telefon ise, gel beni burdan al, telefonuydu.. 
Uzakta, bilmediğim bir yerde.. Navigasyonsuz bir otomobille bir yeri bulmak, körebe oynamak gibi gelir bana.. Levhalara göre gittim, ve elimle koymuş gibide buldum.. Hiç aramadan.. Onu görünce boynuna sarıldım.. "Ahhh" diye bir ses çıkardı.. Meger darbeli omzuna abanmışım. Yanlış birsey yapmış gibi hemen kendimi geri çektim.. Tamam önemli değil dedi.. Baktım normal yürüyor ve iyi.. Sonra arabayı çektikleri yere gittik.. İçindeki eşyaları almak üzere.. İste o zaman bir dolandık, ve gercek körebeyi o zaman hissettim.. Bir süre sonra bulduk.. Arkadan gayet iyi görünüyordu.. Ön tarafa bakınca icim bir cızz etti.. Önü resmen dağılmıştı.. Resmini bile çekmeye içim el vermedi.. Üzgün bir şekilde ayrıldık oradan.. 

Hafta içi gitmek için karar aldığımız aileye gidecekmiydik? Yolun nerdeyse yarısındaydık.. Eve gelip gitmek Cok zaman alır.. Eşim nasil isterse öyle yapacaktım.. Nasıl olsa cocukların yemeğini hazırlamıştım.. Ve bizimle gelme gibi bir niyetleri hiiiç yoktu.. Havada güzel.. Gidelim dedik.. İstikamet Zürich havaalanı.. Ordan 15 dakika sonra Almanya sınırı icinde bir yermiş.. İçimden, beni kandırdığını düşünüyorum.. Zürichin Almanya ya bu kadar yakın olduğunu düşünmüyorum çünkü.. Neyse diyorum, çıktık artık yola, hayrola.. 
Radyodan trafik haberlerinde güzergahımızdaki Gubrist tünelinin icinde bir araba yandığını ve çift yönlü kapatıldığını öğreniyoruz.. Hiç şaşırmıyorum olumsuzluklara.. Allah'tan uçağa yetişme gibi bir derdimiz yok.. O gün kesin herkes uçağını kaçırmıstır.. Chur üzerinden verilmiş yol.. Kilometrelerce kuyruk.. Dedim ya bu durum bizi hiç germiyor.. Galiba atlatılan kaza kadar önem taşımıyor hiç bir şey.. İki saatlik bir kuyruktan sonra nihayet bildigim yola çıkıyoruz.. Havaalani yoluna.. Bülach istikameti.. Hakikaten havaalanından 15 dakikaymiş.. 10 dakika sonra küçük bir sınır kapısı var.. 5 dakika Sonrada o aileye ulaşıyoruz.. Oranın Almanya olması yalanıma gitti.. Telefon şebekesi bile değişmiyor.. İsvicre şebekesi kalıyor.. Ama çekmiyor çoğu zaman. Evin cocuğu Almanyadan günlük isviçreye okula gelip gidiyor;) şehir kalabalığından uzak, yeşilin bol olduğu bir yer ama, orda yasamak istemezdim. Ne olduğu belli olmayan şeyleri sevmiyorum.. Almanya desem Almanya değil, isvicre desem isvicre değil.. 

Ama evleri güzel.. Müstakil bahçe icinde.. Kocaman.. Birsuru odalari olan.. Misafir kaldiran ev..  
İyikide gitmişim.. Eğlenceli bile gecti.. Çilingir sofralari kuruldu.. Sohbetler derin olmasada ilginçti.. Hatta biz orda kaldık:)) misafirperver ve kendimizi rahat hissetmemizi sağladılar.. 

Pazar öğlen çıktık, hemen sınırdaki ren nehrine vardığımızda park yeri aradım. Çünkü dün gözüme kestirmiştim, bu gün dönüşte dokunmak istiyordum oralara.. Ren köprüsünde fotolar çektim.. Ve bir süre oyalandık orada.. Nehrin icine yapraklar attım, üstünde selamlarımı koydum.. Leverkusen'e yolladım.. 



1 yorum:

  1. öncelikle gecmis olsun:(( herseye ragmen güzel bir haftasonu gecirmissiniz..benimde daha önce duymadigim bir yermis..isvicre almanyadan cok daha kücük ama gez gez bitmez, bunu ögrendim:)

    YanıtlaSil